Fatih Sultan Mehmed’in büyük velî Ebu'l-Vefa hazretlerine karşı hususi bir sevgisi vardır. Günün birinde dayanamaz, Ebu'l-Vefa hazretlerinin dergahına gider. Ancak Ebu'l-Vefa Hazretleri “Hayır!” der, “Görüşmesek daha iyi!” ..
...“Rasûlullâh (a.s) bana bir dua öğretti, sen bana dokunamazsın” buyurdu. Haccac, Enes Hz.lerinin iki omzunda iki aslan müşahede etti...
Osmanlı döneminde padişahın namaz kıldığı yeri, hünkâr mahfilini düşünün. Bu makamın kapısı bir insan boyundan çok daha kısa olurmuş...
Sabah namazı, tatlı uykular bölünerek sıcak yataktan kalkılarak yağmurda-çamurda Allah'ın evine, O'nunla buluşmanın heyecanı ile gidilen güzide bir namazdır. Bununla birlikte o, nefse belki de namazların en zor gelenidir. Bunun için sabah namazını cemaatle eda etmenin kıymeti büyüktür...
Namazda ellerin bağlanması sünnettir. Ehl-i Sünnet mezheplerinden Hanefi, Şafii ve Hanbeli mezhebine göre namazda ellerin bağlanması sünnettir. Maliki mezhebine göre ise ellerin yana salınması sünnettir. Caferilere göre de eller yana salınarak namaz kılınır...
Câbir radıyallahü anh şöyle anlatır.: Üzerinde borç bulunduğu halde ölen kimsenin, Allah'ın Resulü cenaze namazını kılmazdı da, bir cenaze getirilince, «Ölen kişinin borcu var mı?» diye sordu. ..
Birçok Batı ülkesinde ezanın dışarıda (mesela minarede, caminin dışında) okunmasına ve sesinin çevreden duyulmasına izin verilmiyor. Bu yüzden ezanlar camilerin içinde okunuyor. Böyle yerlerde yaşayan müminlerin namaz kılacakları zaman önce, kendileri duyacak kadar bir sesle ezan okumaları gerekiyor..