1. Bidâyette tasavvuf sûfî bî-can olmağa derler Nihâyette gönül tahtında sultân olmağa derler Tasavvuf mesleğine intisâb etmek isteyen sûfî, bu dergâha girerken, maddî varlığından sıyrılmalı ve kendinde bir varlık görmemelidir. Bu tarzda başlayana manevî yolculuğun (seyr u sülûk) nihâyetine ..
“Yere göğe sığmam, kalbe sığarım” buyuran Allah, iman ve huzuru benim içime koydu. Aşk gibi ulvî bir duyguya muhatap olan da benim… Yüce Peygamberin (s.a.s) buyurduğu gibi ben, iyi olursam tüm beden iyi, kötü olursam tüm beden kötü oluyor. Hal böyleyken beni taşıyan insan hakkımı ne kadar zayi edi..
Bakmak ve görmek ayrı şeylerdir. Herkes bakar, fakat herkes göremez. Etrafımızda ve daha önemlisi kendimizde nice hasletler var, fakat biz bunlardan bihaberiz. Bu kâinat bir kitaptır, okuyabilenlerden olalım inşallah. Âyet-i Kerime'de: "Kesin olarak inananlar için, yeryüzünde ve kendi nefislerin..
Hidayet rehberi ve tek örnek olarak gönderilmiş olan Hz. Peygamber’in (s.a.s), Allah yoluna çağırıcı vasfına binaen kendisine uyulmasını istemesi pek tabiîdir. Kur’ân’ın, sünnete ittibaı emretmesinden sonra sünnetin de aynı emri tekrarlaması, onun Kur’ân’dan aldığı gücü ifade ve teyit etmektedir. H..
591. Cerîr b. Hâzim Hasan (r.a)’ın şöyle dediğini rivayet etmektedir: “Ömer b. el-Hattâb’ın kapısında ileri gelen kimselerden Haris b. Hişam, Ebû Süfyan b. Harb ve Kureyş’ten bir grup kimse ile Bedir harbine iştirak eden mevâlîden Suheyb ve Bilâl hazır bulundular. Hz. Ömer’in teşrifatçısı çıktı ve ..
Sohbete büyük önem verirdi. Sohbetlerinde ihvanların kendisini dikkatle dinlemesini isterdi. Sohbeti çok uzun tutardı. Sohbet esasında kitaptan okuyup anlatır. Sohbet gayet akıcı geçerdi. Sohbet saatlerce (3-4 saat) sürmesine rağmen dinleyiciler sıkılmazdı. ..
Kardeşlerim, hastalık insanları öldürmez, ölüm Allah' n takdiridir. Zamanı gelince gerçekleşir. Bu ne bir nefes fazla ne de bir nefes az olur. Hasta olduğumuz zaman doktora gideceğiz, ilaçlara riayet edeceğiz ve doktor tavsiyelerine uyacağız. Ancak şifayı da Allah' tan isteyeceğiz. İlaçlar bizler iç..
Seyyid Abdülkadir Geylani Abdülkadir Geylani Hz. nin Fütühu'l Gayb adlı eserinde; rıza,teslimiyet,şikayeti ve iradeyi terk ,nefese, hevaya ve şeytana ittiba etmemek ,sabır şükür,fena,zühd,tevekkül gibi tasavvufikavramlar açıklanmakta ve saliklere yol gösterilmekte ,tasavvuf yolunun esasları tespit..
Bunlar mezar ziyaretlerini şirk sayarlar. Bu münasebetle, Mekke ve Medine’de başta Hz. Hatice annemizin kabri olmak üzere, sahabe mezarlarını yerle bir etmişlerdir. Mekke’de Cennet-ul Muâllâ mezarlığını dümdüz etiler. Müslümanlara bir anı bir hâtıra, o mutlu devirden bir iz bırakmamak için, Medine’..
Hasan-ı Basrî, tabiinin büyüklerindendir. Hicri 21/642 yılında Basra’da doğmuştur. Doğduğu zaman Hz. Ömer halife bulunuyordu. Sahabenin; Hz. Osman, Hz. Ali, Abdullah b. Abbas ve daha birçok ileri gelenleri ile karşılaşmış ve onların sohbetlerinde bulunmuştur. Ashab-ı Kiramdan yüz otuz kişiyle görüşt..
Mürşid-i Kamil'in feyizinden istifade edebilme niyetinde olan bir mürid, aşağıdaki edeplere azami riayet etmeye çalışmalıdır:..