Abdulkadir Geylani: Hicri.V. Asırda İslâm aleminde karışıklıklar, kavgalar ve çekişmeler hüküm sürüyor, bu karışıklık siyasi dini ve ilmi sahalarda aynı şekilde varlıklarını hissettiriyordu. ..
Abdülkadir-i Geylani hazretleri, bir müddet ders verip insanları irşad ettikten, hak ve hakikatı anlattıkdan sonra, ders ve vaaz vermeyi bıraktı. İnzivaya çekilip, yalnızlığı seçti. Sonra sahralara çıktı. ..
Anlatmak için anlamak gerekir. Hemen bir soru ile başlayalım. Kaç kişi anlıyor ve kaç kişi anlatabiliyor? Hele hele İslam dininin bünyesinde mevcut tasavvufi hayatı anlamadıktan sonra O´nu anlamak ve anlatmak mümkün mü? Yapılan Mevlânâ´yı anma törenlerine bu merkezden bakmak lâzımdır. Saz ve diğer ..
Tasavvuf tarihinin önemli simalarından Zünnûn Mısrî (IX. y.y.), kendisine bir yıl mürit olup hizmet ettikten sonra İsm-i Azam'ı (Allah’ın bütün vasıflarını ifade eden en yüce adı) öğrenmek isteyen Yusuf b. Hüseyin'in arzusunu yerine getirmedi. ..
Allah Rasûlü (s.a.s) Efendimizin, gündelik hayata dair uygulamalarına “zevâid sünnetler” adı verilir...
Allah Rasûlü (s.a.s) Efendimizin, gündelik hayata dair uygulamalarına “zevâid sünnetler” adı verilir...
Allah Rasûlü (s.a.s) Efendimizin, gündelik hayata dair uygulamalarına ``zevâid sünnetler´´ adı verilir...
Şecaat; savaş ve şiddet sıralarında cesaret ve yüreklilik göstermek demektir. Necdet de, korku ve dehşet yerlerinde, olağanüstü durumlar karşısında sabır ve sebat göstermek, korkuya düşüp uygunsuz iş yapmamak, demektir. Şecaat ve necdet hasletlerinin her ikisi de, Peygamberimiz aleyhis..
İki müslümanın karşılaştıklarında selamlaşmaları, önemli sünnetlerdendir...
Müslümanlar arasında ne gaibden haber veren kâhinler, ne de geleceği okuyan falcılar vardı. ..
Medine’de yanlarında kalacak akrabaları veya evleri olmayan kimsesiz, fakir muhacirler burada barındıkları için, buranın sakinlerine “Ashâb-ı Suffa” ya da “Ehl-i Suffa” denilmiştir...
Rasûlullâh (s.a.s) Efendimiz, son derece merhametli idi. O, hayatı boyunca daha çok başkaları için üzülmüş ve endişelenmiş, küçük bir söz, davranış ve hatta işaret bazen kendisini ağlatmaya yetmiştir...
“Hayır! Rabbine andolsun ki aralarında çıkan anlaşmazlık hususunda seni hakem kılıp, sonra da verdiğin hükümden içlerinde hiçbir sıkıntı duymaksızın (onu) tam manasıyla kabullenmedikçe iman etmiş olmazlar.” (Nisâ, 65)..
Evet, yüce Kurân kendi deyimiyle: "Diriler için indirilmiştir." Fakat onun, imanla ebedî âleme göç eden inananlarına da sonsuz manevî faydaları vardır. Bunu, Rasûl-i Kibriyâ (s.a.s) böyle buyurur. ..
Regaib gecesi, kendisinde yapılan ibâdetlere büyük ve çok sevaplar verilmesi umulan gece demektir. Bu geceye regaip ismini melekler vermiştir. Bu gece Yüce Allah (cc.)'ın Mü'min kullara rahmet ve inâyetini bol bol ihsan ettiği duaların kabul olunduğu mübarek bir gecedir...