Gerek hayatlarında, gerek ölümlerinden sonra peygamberler veya velîlerden birini hatırlamak, düşünmek, onların şekillerini veya rûhâniyetlerini kalbinde tahayyül ederek, onların tavır ve davranışlarına bürünmeye çalışmak, kalbi bir râbıta ile onlara sevgi duymak ve saygı göstermek, böylece onlardan ..
Rabbimiz Adaletli Olmayı Emrediyor 25.01.2017..
Tarihçi Tahsin Ünal, Osmanlılarda Fazilet Mücadelesi isimli eserinde (s.67) şöyle bir olay anlatır: “İstanbul fethedilince Fatih Sultan Mehmed’e pek çok şair kasideler yazıp sunmuş, zamanın âdeti gereği kendilerine büyük bahşişler verilmişti. ..
Gerek hayatlarında, gerek ölümlerinden sonra peygamberler veya velîlerden birini hatırlamak, düşünmek, onların şekillerini veya rûhâniyetlerini kalbinde tahayyül ederek, onların tavır ve davranışlarına bürünmeye çalışmak, kalbi bir râbıta ile onlara sevgi duymak ve saygı göstermek, böylece onlardan ..
Allahtan Korkan Kişi Dünya Üzerinde Yaşayan Melekler Gibi Olur 30.12.2016..
Bütün müslümanlar, bütün maneviyat erleri, kardeşlerim! Fitne kazanlarının fokur fokur kaynadığı dönemlerden geçiyoruz. Melhame-yi suğrâdan, melhame-yi kübrâya doğru yol alıyoruz. Milli seferberlik ilan edilmiştir...
Rabbimiz bizi, insanları yarattı. Dünya misafirhanemize yerleştirdi. Nasıl yaşayacağımız gerektiğini kılavuzumuz olan Kur’an-ı Kerimde bildirdi. Bu yaşayış kurallarını pratiğe dönüştüren bir kutlu Resul (s.a.s) gönderdi, âlemlere rahmet, bizlere en güzel örnek...
• Ay yüzlü sevgili gelince, canın ne değeri kalır, onun yanında can kim oluyor? Gün doğunca, artık gece bekçisinin işi bitmiştir; ona gerek yok! • Ayın aylık etmesi, ışıklar saçması, gökyüzünde rahatça dolaşıp durması için güneş ona lütufta bulunur, geceleri kendini gizler, görünmez olur!..
Allah’a (c.c) hamd, Rasûlü’ne (s.a.s) salat ve selam olsun. O’na (c.c) ne kadar şükür ve hamd etsek azdır. Bizleri doğru yola iletmiştir. Duâmız, hidâyet verdikten sonra dalâlete düşürmemesi için olsun...
Bu yazının kaleme alınış gayesi, Mürşid’in ve evliya’nın hususiyetlerinin idrak edilmesine fayda sağlamak içindir. Dil ile anlatılanların gönül aleminde yankı bulması gerekmektedir. Aksi halde dilin söylediğinin yaşantıya yansımadığı görülecektir ki! Kuru bir lâkırtının ne söyleyene ne de dinleyene ..