Hz. Ebubekir’in Kur’an’ı okurken yaşadığı manevi deneyim, Mus’ab bin Umeyr’in ailesinin baskısına rağmen İslam’ı seçmesi ve Hz. Osman’ın Kur’an okurken şehit edilmesi gibi tarihi örnekler anlatılıyor. Kur’an’ın insanlığa sunduğu ilahi rehberlik, iman ve ibadetlerin önemi üzerinde duruluyor. Zemzem suyunun mucizevi kaynağı ve Ashab-ı Kehf’in kıssası da açıklanıyor. Gençlere yönelik nasihatlerle, İslam’a bağlı kalmanın, ibadetlere devam etmenin ve ahlaki değerleri korumanın gerekliliği hatırlatılıyor. Peygamberimizin örnekliği ve İslam’ın kurtuluş dini olduğu üzerinde duruluyor.
13-05-2025 52
Abdullah Demircioğlu Hocamız, konuşmasında Maide Suresi 3. ayetinde geçen “Bugün size dininizi tamamladım” ayetini merkeze alarak, İslam’ın kemale erişi ve bu ayetin nazil olduğu Veda Haccı’nı anlatır. Ayetin zahiren İslam’ın zaferini müjdelemesine karşın, Hz. Ebu Bekir’in bu ayeti Peygamber’in vefatının yaklaştığına dair bir işaret olarak algıladığını belirtir. Bu olay üzerinden, her kemalin ardından bir zevalin olacağı hakikati vurgulanır ve hutbenin devamında muhtelif konulardan bahsedilmektedir.
09-05-2025 109
Bu video, Hucurât Suresi'nin ahlaki mesajları ve Cuma hutbesinin önemine dair derinlemesine bir vaaz sunmaktadır. Hucurât Suresi, adab-ı muaşeretin temel ilkelerini anlatan ve Müslümanların birbirleriyle olan iletişimlerinde saygı, nezaket ve edep çerçevesinde davranmaları gerektiğini öğütleyen ayetler içermektedir. Özellikle, Peygamber Efendimize (sav) karşı gösterilmesi gereken saygıdan ve onun huzurunda bağırarak konuşmanın edepsizlik olduğu anlatılmakta; bu davranışların birer ahlakî sınav olduğu ve muhtelif pek çok konudan belirtilmektedir.
05-05-2025 158
Abdullah Demircioğlu’nun anlatımıyla Saraybosna’da geçirdiği manevi bir günün izlenimleriyle başlayan video, Gazi Hüsrev Bey Camii’nde kılınan Cuma namazıyla başlıyor. Namazın maneviyatı ve cemaate olan yoğun katılım, Osmanlı ecdadına duyulan minnetle harmanlanıyor. Demircioğlu, ziyaret ettiği Balagay ve Hacı Sinan tekkelerinden bahsederek bu yerlerin taşıdığı ruhani havayı izleyiciye aktarıyor. Özellikle zikir, dua ve ecdada yönelik bağışlamalar, geçmişle kurulan manevi köprüyü yansıtıyor. Devamında pek çok hususa değiniyor...
30-04-2025 340
Sarı Saltuk ve Horasan Erenleri: Sarı Saltuk’un Horasan'dan başlayarak dünyanın dört bir yanına yayılan Horasan erenlerinden olduğu ve Trabzon’da mekan tuttuğu anlatılıyor. Bu zatların manevi amaçlarla Anadolu’ya geldikleri ve burada İslam’ın yayılmasına katkı sağladıkları belirtiliyor. Devamında pek çok konudan bahsediyor.
30-04-2025 208
Bu hutbe Allah’a hamd ve Resulüne salat ile başlamakta ve Kur’an’dan “Ya Büneyye” ayeti ile bir hadis-i şerifin okunmasıyla devam etmektedir. Anne babaya itaate ayrı bir önem verilmiş, Hz. Nuh’un oğluna nasihatinden hareketle Kur’an’ın “öf bile demeyin” emri hatırlatılmıştır. Peygamber Efendimiz’in her bireyi bir çoban olarak tanımladığı ve herkesin ailesinden sorumlu olduğu anlatılır. Hz. Peygamber’in hadisinden hareketle, anne babanın evladına bırakacağı en kıymetli mirasın güzel terbiye olduğu belirtilir. Kur’an’ın “hayırda yarışın” emri üzerinden, Müslümanların iyilikte birbirleriyle rekabet etmesi gerektiği; düşmanlık, günah ve kötü işlerde değil, hayırlı işlerde yarışmanın teşvik edildiği anlatılır.
06-04-2025 2088
Bu sohbet, muhterem hocamız Abdullah Demircioğlu’nun ibadet bilinci üzerine yaptığı derin ve düşündürücü bir konuşmayı içerir. Sohbet boyunca ibadetin yalnızca bir ritüel değil, kul olma şuurunun bir göstergesi olduğu vurgulanır. Ramazan ayının son günlerinde yapılan bu konuşmada, Ramazan’ın faziletleri, ibadetlerin ruhu ve Müslümanın günlük hayatındaki sorumlulukları işlenir. Ölümün kaçınılmazlığı ve kulun Allah’a dönüşü hatırlatılarak ibadetlerin ciddiyeti üzerinde durulur.
06-04-2025 970
Ey âşık-ı dildâde gel nûş idelim bâde Bir bâde gerek ammâ kim içile me'vâde Sâkîsi ola Mevlâ akdâhı anın esmâ Bir kez nûş iden kat'â gam görmeye dünyâde
06-04-2025 865
Kelime-i Tevhid ve Allah Lafsı Celali Zikrullah Ey âşık-ı dildâde gel nûş idelim bâde Bir bâde gerek ammâ kim içile me'vâde Sâkîsi ola Mevlâ akdâhı anın esmâ Bir kez nûş iden kat'â gam görmeye dünyâde
06-04-2025 899
Muhterem hocamız, Kur’an-ı Kerim’de adı geçen Harut ve Marut isimli meleklerin kıssasını detaylı şekilde anlatıyor. Harut ve Marut’un Babil’de insanları imtihan etmek üzere gönderildikleri ve özellikle sihrin zararlarına dikkat çektikleri ifade ediliyor. Muhtelif pek çok konudan bahsediyor.
05-04-2025 1005
Receb ed-Dârî şöyle anlatmıştır: Hicretin 616. yılında, Şam’da Abdülkâdir-i Geylânî hazretlerinin oğlu Şeyh Mûsâ’dan dinledim. Şöyle anlatıyordu: Rahmetli babam birgün buyurdular ki: “Bir vakit Berye’ye (çöle) çıkıp orada bir müddet kaldım. İçecek su bulamadığım için çok fazla harâretlenmiştim. ..
İman sahibi, dünyalık adamlar arasında bir garip kişidir. Zâhid olan, âhirette bir zavallı gibidir; çünkü onun arzusu âhiretin güzelliği değildir, efendisidir. İrfan sahibi ise, Zât-ı İlâhîden gayri her şeyi bir yana atar. Bazı iman sahipleri dünyada bir zindan hayatı yaşar. Rızkı dar değildir...
Allah bir kulunu severse Cebrail’e ‘Ben filanca adamı seviyorum, siz de onu sevin’ buyurur. Böylece yeryüzünde ona karşı sevgi seli meydana gelir.....
Kulluk bilincini geliştirmesinde ibadetlerin payı büyüktür. Hakkı verilerek kılınan bir namaz insanı kötülüklerden alıkoyar. Amelle desteklenmeyen iman kuru bir ağaca benzer...
Kul, nefsin azgınlık ve taşkınlığından kurtularak itminan makamına erince, nefs insana güzel bir binit olur. En büyük cihad, nefs ile mücadeledir. Nefsin kötü ahlakı pek çoktur. Bunların başlıcaları; kibir, riya, öfke, hased, mal sevgisi ve makam tutkusudur...
Ashabıma sebbetmeyiniz, (hakaret etmeyiniz) sizden birisi uhud dağı kadar altın infak etseydi ashabımdan (birinin verdiği yarım müde ulaşamazdı. Sunen-i Ebî Davud 39..
Peygamber Efendimizin, Hudeybiye`den Medine`ye dönüşü üzerinden pek fazla bir zaman geçmemişti. Bu sırada İslâmiyetle müşerref olan Sakif Kabilesinden Ebû Basîr adındaki bir zat bir fırsatını bulup Mekke`den Medine`ye geldi.Üç gün sonra, onu istemek üzere Kureyşliler iki kişi gönderdiler. Bunlar Pey..
Hz. Peygamber, câhiliye döneminde elçilik görevini yürüten Hz. Ömer’i Kureyş müşriklerine göndererek savaş yapılmamasını teklif etti. Ancak mağrur Mekkeliler, bu teklifi kabul etmediler. Onlar, bu durumu lehlerine çevirmeyi, yapılacak savaş sonunda İslâm'ı ve Müslümanları ortadan kaldırmayı planlamı..
"Ey iman edenler! Bilmeden birilerine zarar verip de sonra yaptığınıza pişman olmamanız için, yoldan çıkmışın biri (bir fâsık) size bir haber getirdiğinde doğruluğunu araştırın" (Hucurat, 49/6)..
Hazret-i Hüseyin (r.a), Rasûlullah (s.a.s) Efendimizin sevgili ikinci torunu... Hazret-i Ali (r.a)'ın küçük oğlu... “Şehid” lakabıyla meşhur... Başına gelen acı hadiseler dolayısıyla İslâm ümmetinin yüreklerini sızlatan bir yiğit... “Kerbelâ Şehidi” diye tanınan bir sevgili mazlum insan... O, ..
Hocamız sohbetinde Yunus Peygamberin kıssasından ibretlik sahneler sunuyor ve zikir, tesbihin önemine vurgu yapıyor. Güzel ahlak ve faziletlerden bahsediyor. Hadislerdeki hassasiyete değiniyor...
Hadis-i şeriflerde buyuruluyor ki: Müslümanın, Müslüman üzerinde beş hakkı vardır: Selamını almak, hastalanınca ziyaret etmek, cenazesine gitmek, davetine icabet etmek, aksırıp da elhamdülillah dediği zaman, yerhamükallah demektir.(müslim)..
Hadiste:”Bir kötülük gördüğünde elinle düzelt, ona gücün yetmiyorsa dilinle düzelt, ona da gücün yetmiyorsa kalbinle buğz et, işte bu -kalple buğz etmek- imanın en zayıf derecesidir.”buyruluyor...
Derse başlamadan evvel bir iki konu hakkında konuşmak istiyorum. Evlatlar, kardeşler! Biz Rasûlullah Hz. Muhammed Mustafa S.A.V. Efendimizin partisindeniz. ..
Hz. Ömer; Ayyaş b. Rebîa ve Hişâm b. As ile birlikte hicret etmek üzere harekete geçtiler, hazırlık yaptılar. Hz. Ömer, ilk Müslüman olduğu gün nasıl celâdet gösterip açıkça namaz kılmak üzere Peygamberimiz ve diğer Müslümanlarla Kâbe avlusuna gitmiş ve müşriklere açıkça meydan okumuşsa, şimdi de a..
Hılfu'l-Fudûl (Erdemlilerin Yemini) Topluluğu, hukukun güçlüden yana olduğu, hak ve adaletin vicdanlara bırakıldığı câhiliyye döneminde kurulan bir nevi gönüllü yargı ve kolluk kurumudur. Peygamberimiz bu topluluğa 21 yaşında katılarak toplumun ıslahı yolunda önemli bir katkıda bulunmuştur...
