İbni Abbâs (r.a)'dan rivayetine göre Rasûlullâh (s.a.s) şöyle buyurmuştur: "Başka günlerin hiçbirinde, şu günlerde –zilhiccenin ilk on gününü kastederek– işlenecek amel–i sâlihten, Allah katında, daha sevimli hiçbir amel yoktur." ..
Tarık b. Abdullah el-Muharibî, bir müşahedesini şöyle anlatır: “Rasûlullah’ı (s.a.s) Zü’l-Mecaz panayırında görmüştüm. Kendisinin üzerinde kırmızı bir cübbe bulunuyor, en yüksek sesiyle:..
Eğer 'Allah Teâlâ'nın kazâ ve kader-i ilâhîsinin mecrasından zerre kadar sapmadığı ve dönmediği bilinmektedir. O halde duanın faydası nedir?' diyecek olursan, bilmiş ol ki dua ile belânın kalkması da kader-i ilâhîdendir...
Basra'da zengin ve cimri bir kişi vardı. Komşularından biri kendisini davet etti. Kendisine yumurtalı kıyma takdim etti. O yumurtalı kıymadan fazlasıyla yedi...
Kul, namaz kılarken hatırına türlü düşünceler gelebilir. Bu kısımda bunların hükümlerini ele alacağız. Kul, namazda hatırladığı bir hayrı yapmak için acele etmelidir. Bu, Allah Teâlâ’ya en sevimli gelen şeylerdendir. Çünkü O, bunu kuluna en sevdiği bir an ve ortamda hatırlatmıştır. Namazda akla gel..
Sürâka, mecliste biraz eğleştikten, oyalandıktan sonra, kalkıp evine girdi. Hemen atını alıp çıkmasını ve yüksek tepenin arkasında kendisini beklemesini cariyesine emretti...
Ahmed Yesevi, bu uzlete çekilmesinin sebebi olarak Hz. Muhammed (s.a.s)'in altmış üç yaşında vefat ederek yeraltına girişini ve bu yüzden kendisinin de yer üstünde Peygamberimiz (s.a.s)'den daha fazla gezmekten hayâ etmesini göstermektedir...
Şunu iyi bil ki, miskin ve zavallı olan bu kulun önünde, can çekişmenin dışında, karşılaşacağı keder, korku ve azaptan başka hiçbir şey olmasaydı bile sadece ruhunun çıkış anındaki sancılar onun hayatını zehir etmeye, neşesini kaçırmaya, onu gafletten uzaklaştırmaya yeterdi...
Ebû Eyyûb, savaş meydanında İslâm askerlerini aşıp Rumlara tek başına saldırır, Rumların içine kadar ilerler ve geri dönerdi. Herkes onun kendini tehlikeye attığını söylediğinde de, "Kendimizi tehlikeye atmak düşmana hücum etmek değil, asıl tehlike mallarımızın bakımı ile uğraşıp cihadı terketmektir..
Bunun en ufak zararı şudur: Sen onlardan hediye ve bağış türü şeyler kabul edip dünyalarından faydalandığın zaman.....
Fetâ; nefsinin işlerini tedbirden, malından ve evladından geçip hepsini, bütün varlığın sahibi yüce Allah'a hibe ve feda eden kimsedir. Aslında hibe ettiği şeyler kendisine ait değildir; onlar yüce Allah'ın olup şu âyette istenen yolda harcanmıştır: “Şüphesiz Allah, müminlerden, kendilerine cenneti..
...Bilhassa Sultan Abdülhamit ile aralarında özel sohbet ve istişareleri olurdu. Öğrencileri arasında çok sayıda devlet adamı vardı...
...Bir gün yanında Feridüddin Attar’dan bahsedilir. O’nun şiirlerinden söz edilir. Kâmil insan, ‘Bir zamanlar bize de ilhâm olmuştu’ diyerek sarığının arasından yazmış olduğu şiirini muhatabına uzatmıştı...
Hayri Baba, bir müridi ile Tarsus'a gider. Orada bir zat, Hayri Baba’nın yanındaki müride Hayri Baba hakkında ileri geri sözler eder. Hayri Baba, yanına gelen müridine:..
Hazreti Lokman ilim ve hikmetiyle dillere destan bir zattır. Bunun içindir ki kendisine Lokman Hakîm, denmiştir. Hz. Lokman, ismi Kur’ân’da da geçen, peygamber veya veli olduğu hakkında kesin bir bilgi bulunmayan bir mana büyüğüdür. İslâm tarihinde Hazreti Lokman’ın hikmetli sözleri, vecizeleri, ö..
...Haberin olsun ki, mü’minler yaptıkları ve yapmayı tasarladıkları iki iyilik arasında ölürler.”..