Bizi; şu içinde yaşadığımız kevn-ü mekânı, kâinâtı, canlı cansız her şeyi yoktan yaratan Yüceler Yücesi Rabbimizi ( Celle Şânühû) ne kadar tanıyoruz? Varlık ve birliğine iman ettiğimiz Mevlâmız hakkında nasıl bir inanca sahibiz? Elhamdulillâh ibâdet ediyoruz, bununla şereflenmişiz… İbadetin sonucu m..
Allah´ın ve Hz. Rasulallah´ın emirlerine uyun; şahsi arzularınıza ve hissiyatınıza mağlup olarak bidat yoluna sapmayın ! İtaat edin; türlü ve bozuk yollara ayrılmayın!... ..
Nefsini bırak! Ve ondan uzaklaş!.. Nisbi olarak kendine izafe ettiğin mülkten ayrıl!.. Hepsini Allah´a teslim et!.. Ve kalbin kapısında bekçi ol!.. ..
İnsan, başına bir iş gelirse... Önce, kendi kendine kurtulmaya çalışır... ..
Fakirlik halinde, geçim durumundan aciz kaldığın zamanda, nikah işiyle karşılaşırsan, bu halinde de sabreder beklersen; Hak taala, ya senin başından bu işi giderir, yahut sana bir kolaylık verir evlenirsin, yahut muhafazası altına alır geçimini kolaylaştırır. ..
Şüphesiz ki, Mevlânâ Celâleddin-i Rumî veya diğer tasavvuf büyükleri denilince, İslam´ı taviz vermeden yaşayan kimseler anlaşılır. Hakiki mutasavvıf bunlardır. ..
Günümüz Avrupa toplumu açısından geçersiz ve kınanan bir uygulamadır. Ancak tarihi olayları o dönemin şartlarına göre değerlendirmek gerekir. ..
Suheyb bin Sinan, müşriklerin eziyet ve işkencelerine maruz kalan kimsesiz Müslümanlardan biri idi. Medine'ye hicrete Efendimiz tarafından izin verildiği sırada bir türlü fırsatını bulup Mekke'den ayrılamamıştı...
Hayber’in fethinden dönülürken, Vâdi’l-Kura denilen yere gelindiğinde, Kavsâ isimli deveden Hz. Peygamber’e ait yükü indirmekte olan Mid’am isimli kişinin boğazına saplanan bir ok onu öldürdü...
Rasûlüllah (s.a.s.) Efendimiz, simâca insanların en güzeli, ahlâk yönünden de insanların en üstünüydü. ``Sizin en hayırlınız, ahlâken en üstün olanınızdır.´´ ``Ben ancak güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim´´ buyurmuştu. Nitekim Kur´ân-ı Kerîm´de ``Aziz Peygamberim, şüphesiz sen en üstün bir ah..
Sultan Ahmed ile Aziz Mahmud Hüdâî birbirlerini o kadar çok sever, sayar ve birbirlerine o kadar çok bağlıdırlar ki, bu muhabbetten kaynaklanan pek çok olay ilgili kitaplara konu olmuştur...
Tasavvuf tarihinin önemli simalarından Zünnûn Mısrî (IX. y.y.), kendisine bir yıl mürit olup hizmet ettikten sonra İsm-i Azam'ı (Allah’ın bütün vasıflarını ifade eden en yüce adı) öğrenmek isteyen Yusuf b. Hüseyin'in arzusunu yerine getirmedi. ..