Ebu Ümame de Amr b. Anbese’den (r.a) şunu rivayet etmiştir: Allah Rasûlü’nün (s.a.s) şöyle buyurduğunu duydum: “Rabbin, kula en yakın olduğu vakit.....
Riyâkârın giydiği elbise cicili, ama içi pistir. Yapmak veya yapmamakta serbest olduğu işlere yanaşmaz, kendince sofuluk satar. Mukaddesatını satarak geçinir. Şüpheli şeylerden sakınmaz. Haram yer. Tembeldir, çalışmaz. Açık emirle yasak edilen hiç bir işi yapmaktan çekinmez. Yaptığı iyilik sadece bi..
..."Ben..." deyince, Nebi (s.a.s) şöyle buyurdu: "Otuzdan fazla meleği, onu yazmak için birbiriyle yarışırken gördüm."..
İbrahim b. Edhem, orak biçmek ve bağ bekçiliği yapmak gibi işlerde çalışır ve elinin emeği ile geçinirdi. Naklederler ki; çölde yolculuk yaparken rastladığı bir adam ona, İsm-i A‘zam’ı öğretmiş, O da bu isimle dua edince Hızır’ı (a.s) görmüştü. Hızır, O’na:..
Enes bin Malik anlatıyor: -Bir bayram günü idi. Biz Nebî -sallallâhu aleyhi ve sellem- ile camiden çıkmış menzillerimize dönüyorduk. Çocuklar bayramın neşesi içinde oynuyorlar, kuşlar gibi cıvıldaşıyorlardı. Rasûlullâh -sallâllâhu aleyhi ve sellem-, çocukları çok severdi, onların bu neşeler..
Peygamber (s.a.v) Efendimiz şöyle buyuruyor: “Allah sevdiği kimseyi üzmez; ama tecrübe için bazı bela verir.” İman sahibi odur ki, bu bela geldiği zaman sabreder. Allah, yararsız hiç bir bela indirmez. ..
Abdullah b. Abbâs (r.a) der ki: "Rasûlullâhın (a.s) gece, nasıl namaz kıldığını göreyim diye, zevcesi olan teyzem Meymûne binti Hâris’in evinde yattım. O zaman, ben on yaşlarında idim."..
Sûfîler bazen vakit sözü ile insanın içinde bulunduğu zaman parçasını kastederler. Bunun için bazı sûfîler, vakit iki zaman arasındaki şeydir. Yani geçmiş zamanla gelecek zaman arasındaki şeydir, demişlerdir...
Zünnun Mısır’da yaşıyordu. Bir gün bazıları onu halifeye gammazlamaları üzerine halife onu Mısır’dan Bağdat’a getirtti...
Kazançlarınızı zayi etmemeye dikkat edin. İbadet ediyorsun. Allah’ı zikrediyorsun. Cenâb-ı Hakk sana bir nur, bir sevap veriyor. Bunu küfür, yalan, gıybet vesair ile sen zayi etmiş oluyorsun. Nasıl ki bir tacir kazanıp da akşam olunca 300-500 lira kazandığı halde meyhaneye, kumara şuraya buraya gid..
Peygamberimiz Aleyhisselam, karnının üzerine (yüzükoyun) yatan bir adama rastlayınca: "İşte bu, Allah'ın hiç sevmediği bir yatıştır!" buyurdu. Peygamberimiz Aleyhisselam in hiçbir zaman ayaklarını meclisinde bulunanların önüne doğru uzattığı görülmem iştir...
Zâhid sûfîlerden Ebu Nasr Bişr b. Haris Hâfî, aslen Merv’den olup Bağdat’ta yaşamış ve burada vefat etmiştir. Ali b. Haşrem’in kız kardeşinin oğludur. 227 (/841) senesinde vefat etmiştir. Şanı büyük bir zat idi...
Hz. Aişe (r.anhâ) şöyle anlatmaktadır: “Rasûlullâh (s.a.s) Medine’ye gelişinde bir gece uyuyamadı ve:..
Yazık sana! Onlardan olduğunu iddia ediyorsun. Göster alametini? Bilelim. Laf çokluğu burada iş görmez. Hakk'a yakın olduğuna delil göster...
“Sûfıyye” ismi mutasavvıflar taifesinin adı haline gelmiştir. Müfredinde, sûfi adam denilir. Sûfiler cemaatine ise sûfiyye adı verilir. (İrâdesi ve cehdi ile benzeme yolu ile) bu mertebeye vâsıl olmak isteyenlere mutasavvıf, mutasavvıflar topluluğuna ise “mutasavvıfa” ismi verilmektedir. Bu ismin A..