Sûfi zâhidlerden Ebû Abdullah Ahmed b. Yahya Cellâ, aslen Bağdatlı olup Remele ve Şam’da ikamet etmiştir...
Asıl adı Derviş Mehmed Zillî olan Evliya Çelebi'dir 1611 yılında İstanbul Unkapanı'nda doğdu. Babası Derviş Mehmed Zillî, sarayda kuyumcubaşıydı...
Ashâbtan Vâsile b. el-Eskâ Hazretleri, yoksul bir zattı, Tebük Seferinden önce bir binek hayvanı arıyordu, Medine çarşısında:..
Anadolu'da yetişen büyük velîlerden. Babası Mustafa Efendi, aslen İstanbulludur. Mustafa Efendi, 1650 (H.1061) senesinde İstanbul Esir Hanında çıkan büyük bir yangında evi ve eşyâsı yandığından maddî sıkıntıya düştü. İstanbul'u terk ederek Trakya'da bulunan Aydos kasabasına yerleşti. İsmâil Hakkı Bu..
Bir defasında değirmen çekmekten yorgun düştüğü için hizmetçi isteğinde bulunan kızı Fatma’ya Sevgili Peygamberimiz şöyle diyordu:..
Oturarak abdest almak ve abdest alırken avret mahallini örtmek. Güneşte beklemiş su kullanmamak. Bu, mekruh görülmüştür. Bu mekruhluğun Hicaz bölgesine mahsus olduğu söylenmiştir...
Hz. Ebû Bekr (r.a), 632 yılında, Peygamber Efendimizin komutanı Üsâme b. Zeyd'i (r.a) ve askerlerini Bizans üzerine göndermeden önce irad ettiği kısa konuşmasıdır:..
Hz. Hüseyin (r.a), Hicretin dördüncü yılı Şaban ayının beşinde dünyaya geldi. Hz. Ali der ki “Hasan Resûlullâh’a, göğsünden başına kadar olan kısmında, Hüseyin de, bundan aşağı olan kısmında çok benzerdi. Peygamberimiz, Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’e bakıp: “Allah’ım! Ben, bunları seviyorum. Sen de s..
“Bismillâhirrahmânirrahîm. Ebû Kuhâfe’nin oğlu Abdullah (Ebû Bekir)ın dünyadan göçerken, son deminin nihayetinde; âhirete giderken, ilk deminin başında kâfirin imana, günahkârın tevbeye geldiği, yalancının doğru söylediği dakikadaki ahid ve vasiyetidir. ..
Korku namazı; savaş vb. olağanüstü durumlarda düşmandan korunma görevi aksatılmadan aşağıda anlatıldığı üzere kılınır...
Onların âdâbından biri de vücudunun organlarını yalnız Allah’ın emirleri doğrultusunda kullanmak, dostlarından çıkan hatadan dolayı onları mazur görmek, büyük günah işleme, ya da farzı terk etme dışında dostları kınamamaktır. Muhammed b. Hâmid et-Tirmizî şöyle dedi:..
Anlatmak için anlamak gerekir. Hemen bir soru ile başlayalım. Kaç kişi anlıyor ve kaç kişi anlatabiliyor? Hele hele İslam dininin bünyesinde mevcut tasavvufi hayatı anlamadıktan sonra O´nu anlamak ve anlatmak mümkün mü? Yapılan Mevlânâ´yı anma törenlerine bu merkezden bakmak lâzımdır. Saz ve diğer ..
Ebu Osman’a şöyle bir soru soruldu: Biz Allah Teâlâ’yı zikrediyor, fakat bunun zevkini ve halâvetini kalbimizde bulamıyoruz...
Tasavvufun Menşei: Hz. Peygamber döneminde tasavvuf kelimesi kullanılmıyordu. Ama bir ruh hayatı olan tasavvufu Efendimiz ve ashabının yaşayışlarında bulmamız mümkündür. Hicri 200 yılından önce dünyayı bırakıp nefislerini Allah ile geçiren, riyazet yoluyla ruhi kabiliyetlerini geliştirenlerin yoluna..
Abdullah b. Abbas (r.a) tan rivayet edildiğine göre, Hz. Ali, Hz. Fâtıma ile evlenirken Resulullah (s.a.s) kendisine; "O'na bir şey ver" dedi. Ali: "Bende bir şey yok"deyince de; "Hutamî zırhını verebilirsin" buyurdular...
Dünya üzerinde vukua gelen ve birçok insanın ölmesine, çok büyük zararlarına yol açan, hepimizin korkup tir tir titrediği başta depremler olmak üzere, rüzgâr ve benzeri olaylar karşısında insanoğlu acizdir...