Muridan
Kötü Niyet

Kötü Niyet

Hacı Mustafa Hayri Baba (k.s) Hazretleri müritlik dönemine ait başından geçen bir olayı şöyle anlattı: Bir gün nafile bir oruç tutuyordum. Bizim Malatya’da herkesçe iyi tanınan (meşâyih bilinen) birinin dükkânına gittim.

O zat da yakınları ile beraber dükkânda sohbet ediyorlarmış. Ben de soh­betlerine iştirak ettim. Biraz sonra bana bir kahve getirdiler. Ben de:

‘Oruçluyum’ dedim. Orada bulunanlar:

‘Hayri Bey, olur mu hiç! Bu zatın ikramı reddedilir mi, nafile oruç değil mi başka bir gün tutarsın.” diye beni kahve içmeye ikna ettiler. Ben de kahveyi içtim. Bir müddet sonra dükkândan ayrıldım. Baktım durumum çok bozuk vücudumda bir ateş, bir sıkıntı, huzurum kaçmış… ‘Bu da neyin nesi’ diye kendi kendime söylenmeye başladım. Bu huzursuz ve sıkıntılı halim devam etti.

Akşam oldu, yattım rüyamda baktım ki aynı dükkâna varmışım ve o dükkândakilere teslim olmuşum. Onlar da beni önce dış çamaşırlarımdan başlayarak teker teker soyup benden alıyorlar, benim de hiç sesim çıkmıyor. Bana manen öyle elbise giydirmişler ki tepeden tırnağa mükemmel bir kıyafet, fakat bu kişiler ayağımdaki çizmelerimi velhasıl bütün dış ve iç çamaşırlarımı soyup aldılar. En son sıra iç çamaşırıma geldi, Onu da almak için uğraşıyorlar. Ben de ‘iç çamaşırımı vermem’ diye iç çamaşırıma yapışmıştım. Onlar onu da almak istiyorlar. Böyle uğraşırlarken içeriye etine dolgun, esmer bir zat, yanında da kapalı bir hanım girdi. O zat onların benden aldıkları elbiselerimi ve cebimden almış oldukları paralarımı aynen bana geri verdi. Fazladan da kendisinden iki buçuk gümüş mecidiye harçlık verdi. Onlara birer tokat vurup dışarı attı.

Bir de uyandım ki çok neşeliyim, durumum düzelmiş. Çarşıya çıktım. Yanında derviş ile beraber sokakta giderken karşı yönde bize doğru rüyamda gördüğüm ve bir gün evvel dükkânına gittiğim o meşâyih geliyordu. Tam bizim yanımıza gelince o yanımda bu­lunan derviş ona yavaşça:

‘Böyle her gelene ilişirsiniz. İşte bazen de böyle elektrik çarkına çarpılırsınız.’ dedi. Adamın yüzüne baktım ki çok kötü duruma düşmüş, her şeyini kaybetmiş bir insan du­rumunda, meğer benim yanımdaki dervişin keşfi açıkmış. Beni nasıl soyduklarını aynen görmüş, akşam da rüya âlemindeki durumu da seyretmiş. Bana hiç bir şey açıklamadı.

Aradan zaman geçti şeyhim Hacı Muhammed Baba (k.s) Hazretleri ile karşılaştım. Durumu ona anlattım, o da:

‘Hayri o gelen zatı tanıdın mı?’ dedi. Ben de:

‘Hayır’ dedim.

‘O İmamı Ali idi, yanındaki de Fatümatü’z-Zehra validemizdi. Gelip sana yardım ve himmette bulundular.’ dedi.

 

Kaynak: ``Halisa ve Seçkinleri´´ Vesile olanlara teşekkürü borç biliriz.

Top