Muridan
Şeyh Ziyauddin Abdurrahman Hâlis Kerküki Hazretleri ve Halisiye

Şeyh Ziyauddin Abdurrahman Hâlis Kerküki Hazretleri ve Halisiye

es-selâmü aleyküm ve rahmetullâh Değerli dostlar, 01Haziran 2014 tarihinde Yunus Emre Sevenler ve Tanıtanlar Derneği ile Zuhur Tasavvuf Dergisi´nin organizasyonuyla "Şeyh Ziyauddin Abdurrahman Hâlis Kerküki Hazretleri ve Halisiye" konulu konferans düzenlenmiştir.

Programda, tasavvuf alanındaki başarılı çalışmalarının yanı sıra Abdurrahman Halis KERKÜKİ Hazretleri üzerine yaptığı araştırmalarla da tanıdığımız Araştırmacı Yazar Müfid YÜKSEL Hocamız, yapmış olduğu araştırmalarını ve derin birikimini dinleyicileriyle paylaştı.
 
 
Konferanstan bir kaç fotoğraf  ve Müfid Yüksel hocamızın hazırladığı "Halisiye" başlıklı çalışmasını istifadenize sunuyoruz.
 
Kâdiriyye Tarikatı Hâlisiyye Şubesi Silsilesi
 
Fahr-i Kâinât Seyyidu’l-Murselîn Hazret-i Muhammed Mustafa (S.A.V)
Hz. İmam Ali Bin Ebî Tâlib (R.A)
Hasan El-Basrî Ebu Saîd Bin Yesar (Rh.A)
Şeyh Habîb El-Acemî (K.S)
Şeyh Dâvud Et-Tâî (K.S)
Şeyh Ma’rûf El-Kerhî (K.S)
Şeyh Seriyyu’s-Sakatî (K.S)
Şeyh Cüneyd El-Bağdâdî (K.S)
Şeyh Ebubekr Dulef Bin Ca’fer Eş-Şiblî (K.S)
Şeyh Ebu’l-Fazl Abdulvâhîd Bin Abdulazîz Et-Temimî (K.S)
Şeyh Ebu’l-Ferec Yusuf Et-Tarsûsî (K.S)
Şeyh Ebu’l-Hasan Ali Bin Muhammed Bin Yusuf El-Kureyşî El-Hakkârî (K.S)
Şeyh Kâdiyu’l-Kuzât Ebu Saîd El-Mubarek Bin Ali El-Mahzumî
Pîr-i Tarikat Şeyh Seyyid Ebu Muhammed Muhyiddîn Abdulkâdir Bin Musa El-Hasenî El-Cilânî-Gilânî (K.S) (Vefatı: H. 561)
Şeyh Seyyid Abdurrezzak Cemâlu’l-Irâk El-Cîlî (K.S)
Şeyh Osman El-Cîlî (Gilânî) (K.S)
Şeyh Yahya El-Basrî (K.S)
Şeyh Nureddin Eş-şâmî (K.S)
Şeyh Abdurrahman El-Hasenî (K.S) 
Şeyh Burhânuddin Ez-Zencerî (K.S)
Şeyh Seyyid Muhammed Ma’sum El-Medenî (K.S)
Şeyh Abdurrezzâk El-Hamevî (K.S)
Şeyh Muhammed Huseyin El-İzmirânî (K.S)
Şeyh Ahmed El-Hindî El-Lahorî (K.S)
Şeyh Mahmud Ez-Zengenî Et-Tâlebânî (K.S)
Şeyh Ahmed Ez-Zengenî Et-Tâlebânî (K.S)
Şeyh Ziyauddin Abdurrahman Hâlis Ez-Zengenî Et-Tâlebânî (K.S)
Şeyh Seyyid Hacı Osman Dede Er-Ruhavî (Urfalı) (K.S)
Urfalı Hacı Osman Dede’nin Hacı Ömer Efendi’den başka birçok hulefası meyanında Hısn-ı Mansurlu (Adıyamanlı) Sarı Şeyh Mustafa Efendi adlı bir halifesi de vardır. Sarı Şeyh Mustafa Efendi’nin halifelerinden biri de Besnili ünlü Halil Baba’dır. Halil Baba aynı zamanda Prof. Dr. Bekir Karlığa’nın da şeyhidir. 
Şeyh Hacı Ömer Hüdâyî
Hacı Ömer Hüdâyî Baba aslen Harput’un Mürü köyündendir. 19. yüzyılın ilk çeyreğinde dünyaya geldiği tahmin edilmektedir. Önceden, Nakşibendi-Hâlidî meşâyinden ve Şeyh Abdullah Mekkî’nin hulefasından Erzincanlı ünlü Hayyat Vehbî (Terzi Baba) ‘ye bağlanmış, devamında Terzi Baba’nın isteğiyle onun halifelerinden Arapgirli Şeyh Ömer Ruhanî Baba’ya bağlanarak Nakşibendi-Halidi icâzetini ondan almıştır. Bir süre sonra, Arapgirli Şeyh Ömer Baba, Ömer Hüdâyî’yi Kâdirî icâzeti alması için, Abdurrahman Hâlis Et-Tâlebânî’nin hulefasından Urfalı Hacı Osman Dede Efendi’ye gönderir,. Hacı Osman Dede Efendi’nin yanında karar kılan Ömer Hüdâyî Efendi ondan Kâdirî-Hâlisî icâzetini alır. Hacı Ömer Hüdâyî Efendi daha sonra Harput’a dönerek Kövenk köyünde yerleşir. Birçok halifesi vardır. Önemli halifelerinden birisi Şeyh Harputlu Hacı Muharrem Hilmi Efendi ve Kürklü Hacı Muhammed Baba´dır.
Şeyh Harputlu Hacı Muharrem Hilmî Efendi
Hacı Muharrem Hilmî Efendi, Harput’un Sarılı köyündendir. Hicri 1290’lı yıllarda burada doğmuştur. Ailesi ile çeşitli köyleri dolaştıktan sonra 1321/1905 tarihinde Harput’a yerleşir. Arapça İslami ilimler tedris eder. Ve icâzet alır. Tasavvuf’ta Kadiri ve Hâlidî meşayihinden Hacı Ömer Baba’ya intisap edip ondan tarikat icâzeti alır. Hacı Ömer Baba Urfalı Hacı Osman Dede’nin yanısıra, Nakşî-Hâlidî meşâyihinden  Erzincanlı ünlü Terzi Baba (Hayyat Vehbî)’nın halifelerinden Şeyh Ömer Ruhânî Arapgirî’den  de icâzetlidir. Hacı Muharrem Hilmî Efendi yine Kürd Nakşî-Halidî meşâyihinin ünlülerinden ve türbesi Bitlis şehir merkezinde bulunan Şeyh Muhammed Küfrevî’den de el almıştır. Hacı Muharrem Hilmî Efendi 6 Şâbân 1384/9 Aralık 1964 tarihinde Elazığ’da vefat etmiştir. Buradaki Müstakil türbesinde medfundur. Müretteb Divânı olup, bundan başka Mev’ize-i Hilmiyye, Ezkâr-ı İlâhiyye Lisâliki’t-Tarîkati’l-Kâdiriyye, Nakşibendilik Üzerine Risale gibi eserleri vardır. Hacı Muharrem Hilmî Efendi Prof. Dr. Süleyman Ateş’in de şeyhidir. (Hacı Muharrem Hilmî Efendi, 1976). .
Şeyh Hacı Muhammed Kürkî (k.s)
Hacı Ömer Hüdâyî’nin halifelerinden biri de, Malatyalı Mustafa Hayri Baba’nın şeyhi Kürklü Hacı Muhammed Baba’dır. Önemli halifelerinden biri de Göllü Şeyh Mustafa Efendi’dir. .Göllü Şeyh Mustafa Efendi’nin halifesi ise Elazığlı Kürt-Zaza şeyhi  Cefar Tayyar Şaşmazdır.1323/1907 yılında vefat eden Hacı Ömer Hüdâyî Efendi’nin türbesi halen Elazığ merkeze bağlı Kövenk köyünde bulunmaktadır. 
 
Şeyh Mustafa Hayri Baba Malatyavi (k.s)
Mustafa Hayri Baba Malatyalı Kürt asıllı olup, Yüzbaşı Mustafa Bey’in oğludur. 1311/1895 tarihinde Malatya’da doğmuş İstanbul’da Rüşdiye mektebi ve Harbiye’de  okumuştur. Birinci Dünya Harbi’nde Medine’de görev almıştır. Sonra Malatya’ya dönmüştür. Bilahare Tasavvufa intisap edip, Kadirî-Hâlisî meşâyihinden ve adı geçen Ömer Hüdayî Baba’nın halifelerinden Kürklü Hacı Muhammed Baba El-Kürdî’ye bağlanmış ondan tarikat hilâfeti almıştır. Uzun yıllar şeyhlik yapmış olup 17 Eylül 1979 tarihinde 84 yaşında olduğu halde İstanbul-Suâdiye’deki evinde Hakk’ın rahmetine kavuşmuştur. Türbesi Trabzon Akçaabattadır.10 kadar halifesi vardır. Önemli halifelerinden biri halen hayatta olan Abdullah Demircioğlu Hocadır. 
 
 
Abdullah Demircioğlu Hocaefendi kendisine bırakılan bu emanete titizlikle sahip çıkmakta ve Kadiriyenin Halisiye şubesinin günümüzde yaşayan en önemli temsilcisi olarak Ümmet-i Muhammed-i irşad ile meşgul olmaktadır. Abdullah Demircioğlu Hocaefendi, Belçika`da vakıf çalışmalarının yanı sıra, 2005 yılında İslam İlahiyat Fakültesi’ni kurarak hizmette yeni bir çığır açmıştır. Öncülüğünü yaptığı ve kurucusu olduğu İslam İlahiyat Fakültesi’nde İslâmî alanda dersler vererek hali hazırda üniversite öğrencisi yetiştirmektedir. Bunun yanı sıra “Tasavvuf” ve onun inceliklerini kürsülerden anlatarak insanımızın hidayeti ve doğru yolu bulması için büyük gayret sarf etmektedir. 
 
 
Hâlisiyye Şubesinin Kurucusu Şeyh Abdurrahman Halis Et-Tâlebânî Kimdir?
 
Hâlisiyye Şubesinin Kurucusu Şeyh Abdurrahman Halis Et-Tâlebânî Kimdir
 
Abdurrahman Hâlis İbn eş-Şeyh Ahmed Bin eş-Şeyh Molla Mahmud ez-Zengenî. Kadiriyye’nin Hâlisiyye şubesinin kurucusu olup, Şeyh Ahmed et-Talebanî’nin oğludur. Kerkük’ün Tâlebân köyünden ve Kürtlerin Zengene aşiretindendir. 1212/1797 tarihinde Tâlebân köyünde doğmuştur. Kuvvetli bir medrese eğitimi almıştır. Kürtçe ve Arapça’nın yanısıra Farsça ve Türkçe’yi de çok iyi öğrenmiştir. Kadirî şeyhlik icâzetini pederinden almıştır. Pederi Şeyh Ahmed Efendi de icâzetini ceddi Şeyh Mahmud’dan almış, o ise Şeyh Ahmed el-Hindî el-Lahorî’nin halifesidir. Bu şekilde silsile Şeyh Abdülkadir-i Geylânî’ye vasıl olur. Her dört lisanda dîvânı vardır. Mesnevî’nin ilk 18 beytine Farsça manzum bir şerh yazmıştır ki, matbudur. (Kitâbu’l-Ma’ârif Fi şerhi Mesnevi-yi Şerîf, Rızâ Efendi Basmahanesi, 1284. Bağdat). Türkçe ve Farsça gazelleri ile şöhret bulmuştur. Bu gazellerin bir bölümü aynı kitabın ikinci kısmı olarak basılmıştır. Şiirlerinde Hâlis mahlasını kullanmışlardır.
 
Abdurrahman Hâlis’in Türkçe bir muhammesi şu şekildedir:
 
مخمّس من كلام خالص
 
عجبا دهره صالان شورقیامت بومیدر
عالمه شعله ویرن عارض وقامت بومیدر
مست ایدوب جاذب أرباب كرامت بومیدر
عجبا گوڭلمی صید ایلین آفت بومیدر
بنی مجروح و ثریشان ایدن آفت بومیدر
 
Acabâ dehre salan şûr-ı kıyâmet bu mudur
Âleme şu’le veren ârız u kâmet bu mudur
Mest edüb câzib-i erbâb-ı kerâmet bu mudur
Acabâ gönlümü sayd eyleyen âfet bu mudur
Beni mecrûh u perîşan eyleyen âfet bu mudur
(Şeyh Abdurrahman Hâlis Et-Tâlebânî, 1284:57)
 
Abdülkadir-i Geylânî’nin menâkıbı olan Behcetu’l-Esrar kitabını Türkçe’ye tercüme etmiştir. 1275/1859 tarihinde vefat etmiş olup, Kerkük’teki hankâhında medfundur. Birçok halifesi olup oğulları, Şeyh Ali, Şeyh Abdülkadir ve Şeyh Rıza Talebânî ve Abdulvâhid Tâlebânî’dir.[4] Anadolu’daki en önemli halifelerinden biri Urfalı Seyyid Hacı Osman Dede Efendi’dir. Diğer bir halifesi de Urfalı Şeyh Abdülkâdir Sıddîkî Efendidir ki, Urfa Meb’usu Şeyh Mustafa Safvet Efendi’nin kayınpederidir.[5] 1315/1897 tarihinde 91 yaşında vefat etmiştir. Şeyh Abdurrahman Hâlis et-Talebânî’nin Oğullarından Şeyh Ebu’l-Muhsin Ali et-Talebânî pederinin makamına postnişîn olmuştur. Kuvvetli bir medrese eğitimine sahipti. Fıkhi konuda basılmamış bir hayli eseri vardır. 1330 tarihinde vefat etmiş olup, Kerkük’te babasının yanına defnedilmiştir. Onun da bir çok halifesi olmuştur. Urfa mebusu Şeyh Mustafa Safvet (Yetkin) (Vefatı:1950) bu zâtın hulefasındandır.[6] Bunun yanısıra Harputlu Hacı Muharrem Hilmî Efendi (Vefatı:1384/1964) , Besnili Halîl Baba ile Malatyalı Mustafa Hayrî Baba (Vefatı: İstanbul 1979)[7] bu silsileye bağlıdır. Üçüncü oğlu Şeyh Rıza Efendi (tevellüdü: 1253) ise babası gibi güçlü bir şairdi. Aynı zamanda kuvvetli bir medrese tahsiline sahipti. Kürtçe, Arapça, Farsça ve Türkçe şiirlerini içeren divânı 1946 yılında yeğeni Ali et-Talebânî tarafından Bağdat’ta basılmıştır. Bu divân’da Sultan Abdülazîz Sultan ve II. Abdülhamid Han ile ilgili medhiyeler bulunduğu gibi, dönemin Sadrazam vs.diğer devlet ricaline ilişkin medhiye ve hicviyeleri vardır. Hicivlerinde bazen ağır ifadeler göze çarpmaktadır. Şeyh Rıza’nın Sultan Abdülazîz’e Farsça medhiyesi şu şekildedir:
 
درمدح سلطان عبدالعزیزخان
 
كردم بكارنامۀ شاهان بسی نگاه
برهمزدم جریدۀ این كهنه كارگاه
ارحال خسروان زمان جستم آگهی
آنان كه بوده اند خداوند دست گاه
ساسانیان بحكمت و سامانیان بملك
عبّاسیان بدولت , سلجوقیان بجاه
هرچند خواستم كه بیایم نه نیافتم
شاهی بفرودولت (عبدالعزیزشاه)
چشم وسپهرودیدۀ دوران ندیده است
شاهنشه بدین حشم ولشكروسپاه
این تخت این أساس واین گنج واین گهر
وین تاج وتخت واین علم وچتروبارگاه
این لشكرنظام كه كركرده گوش چرخ
أزنالۀ نفیربهرشام وصبحگاه
خرشید سایه گستروجمشید تاجور
داراي بنده پروروسلطان دین پناه
فخردول ملاذ ملل مایۀ أمل
ظل خدا امام هدا سایۀ الاء
میگفتم أزستایش اوشمّۀ ولی
یاراي هركسی نبود مدح پادشاه
كي دارد احتیاج بتعریف چون منی
بسط جلال شه كه زماهیست تا بماه
خواهم یكی مساعده ازطبع تادهم
داد سخن بمدحت ودستورپادشاه
صدری كه گرتلافی وافی نمیشود
دولت خراب گشتی وملّت شدی پناه
محمود ندیم پاشا صدری كه بردرش
كرداست چرخ قامت تعظیمرا دوتا
یك یك بدست بازود رأیي رزین بیست
هررخنه كه یافته بنیاد ملك راه
دم دركش اي (رضا) كه ندارند نسبتی
دریاؤقطره ذروخرشیدوكوه گاه
(Şeyh Rızâ-yı Tâlebânî, Divân, 1946:161-162)
 
Sultan II. Abdülhamîd’e ise iki Türkçe medhiyesi mevcuttur:
 
I.
 
Sultân Abdülhamîd
 
Serîr-i saltanat-ı meliku’l-Yümn-i Âl-i Osmandır
Hilâfet-i hânedan-perverde-i Abdülhamîd Hândır
Vekîl-i Fahr-i Âlem zübde-i zürriyet-i Âdem
Emîru’l-Mü’minîn Zıll-ı Hudâ mahbûb-ı Yezdândır
Bilinmez hey’et-i şâhânesi aks-i tecellâdan
Melikdir yâ melik-i şâh-ı cihân yâ mâh-ı tâbândır
Hired-i meydân âciz akl-ı küll-i kâsır
Reh-i endîşe bağlı kuvve-i idrâke hayrandır
Elde kâse-i şems u kamer dergâhına karşı
Bükülmüş sânki gerdûn bir gedâ-yı kâse-gerdândır
Basıp nâf-ı zemîne ‘Arşa çıkmış taht-ı iclâli
Değil bâd üzre devrân eyleyen taht-ı Süleymandır
Bulunmaz gülşen-i ‘asrında gamdan dîde-i giryân
Nesîm-i re’fetinden gül gibi bülbül de handândır
O günden kim işitmiş sıyt-ı ‘adlin çarh-ı dûn-perver
Benimle etdiği cevr u cefâlardan peşimândır
Yaka kurtarmak ister pençe-i kanûn-ı ‘adlinden
Anınçun gâh yer altında gâh ebr içre pünhândır
Yine çıkmaz o şâhın uhde-i medh u senâsından
Rızâ ger fi’l-Misl fenn-i suhendânîde Hassândır
Hemîşe tâ kamer revnak-fezây-ı târem-ı hadrâ
Hemîşe tâ Zühal ârâyiş-i eyvân-ı keyvândır
İlâhî berkarâr olsun âfiyet üzre
Vücud-ı pâdişâh-ı ‘asrımız kim cûd u ihsândır
(Şeyh Rızâ Talebânî, Dîvân, 1946:210-211)
 
II.
 
قل هوالله أحد  Hırz-ı mâh-ı efserin
Mest-i sahbâ-yı الم نشرح dil-i dânişverin
Müsteşârın ‘akl-ı evvel hemdemin روح الأمین
Destgîrin feyz-i akdes İsm-i A’zam yâverin
Tâc u tahtın tâ ebed mahfûz الله الصمد
Ayetu’l-Kursî meded انّا فتحنا rehberin
Rîzesinin âsitânın durretu’t-Tâci’l-Mulûk
Kurratu’l-‘Ayn-ı salâtîn hâk-ı pây-ı enverin
Bir cihân küffara karşı gamze-i hûbân gibi
Saf çeküb âmâde-i hicâ-ı(?) sipâh-ı safderin
Tâc u taht-ı devlet-i Yunan dil-i âşık gibi
Sîne-çâk nahun sümm-i semend-i askerin
Cevher-i ferdin vücudu yok diye câhil değil
Nass-ı kâtı’dır bu dâva üzre nuk-i hancerin
‘Arşa asma korkarım ‘Arşı da etsün rahnedâr
Cevher-i ferdikyan tîğ-i Süreyya cevherin
Hüdhüd şâhid Sebe’ u sâye-i bâl-ı hüma
Yadem bâd-ı sabâdır rahş-ı âhu-peykerin
Cânişîn-i Fahr-ı âlemsin ‘aceb mi olsalar
Hayy-ı kâimle hesâbı bir gelür Abdülhamîd
Cem kulun Key bende Hakân köle Kisra çâkerin
Çok devam etsün gerek zât-ı adâlet-güsterin
Merhamet-kâra Süleyman-haşmeta Şâhinşeha
Ey Rızâ leb-teşne-i ihsân-ı âlem-perverin
Şefkat-ı millet-nevâzın sorsa kimdir bu Rızâ
Tâlebânî Abdurrahman-zâde muri-yi ahkarın
Mihr-i mâh oldukça rûz u şeb tâbân ola
Evc-i burc-ı saltanatında âfitâbî manzarın
(Şeyh Rızâ Talebânî, Dîvân, 1946:225-226)
 
Şeyh Rıza Efendi çok kere İstanbul ve Kahire’de bulunmuştur. Bu ziyaretleri sırasında, Yıldız sarayında da misafir edilmiş, Sultan II. Abdülhamid Han’ın iltifatını görmüştür. Hatta Sultan’ın emriyle hazineden kendisine maaş da bağlatılmıştır. Son senelerinde Bağdat’ta ikamet etmiş olup, babasının orada Muradiye Camii bitişiğinde kurduğu tekkede postnişîn olmuştur. 1327/1909 tarihinde orada dizanteri hastalığından vefat ederek Şeyh Abdülkadir-i Geylânî’nin camii bitişiğindeki hazirede defnedilmiştir. Bu sülaleden Kerkük’teki Kadirî-Halisî hankâhının son postnişîni 1992’de vefat eden Şeyh Hüsamuddin el-Hâlisî et-Tâlebânî idi. Şeyh Hüsamuddin et-Tâlebânî’nin oğlu ise Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği başkanı ve şimdiki Irak cumhurbaşkanı ünlü Celâl et-Tâlebânî’dir.  Yine bu aileye mensup Mükerrem et-Tâlebânî 1970’li yıllarda Irak hükümetinde bakanlık yapmış olup, Irak Komünist Partisi’nin ileri gelenlerindendi. Mükerrem et-Tâlebânî 90’lı yıllarda ise, Şeyh Osman Abdülaziz’in (Vefatı: 2000) önderliğindeki Irak Kürdistan İslâmî Hareketi’ne katılmıştır.
(Abdülkerim el-Müderris, 1403/1983:206, 271-72, 398-400; Şeyh Rıza Tâlebânî, Divân, 1946; Haydarîzâde, İbrahim –Şeyhülislâm-, 1327:4-5; Hüseyin Vassaf, Sefîne, 2006:1/142, 3/466-467; Tavakkoli, 2000:192; Bursalı Mehmed Tahir, Osmanlı Müellifleri, 1342:30; Sadık Vicdânî, 1995:135-143; Bruinessen, 1992:221-222; 1995:17-47; 2000:13-36; Marufoğlu,1998:169; Hacı Muharrem Hilmî Efendi, 1976: 49-50).
 
 
Bibliography
 
Abdülkerîm Muhammed El-Müderris, 1403/1983. ‘Ulemâuna Fi Hidmeti’l-‘İlmi Ve’d-Dîn, Dâru’l-Hurriyye, Bağdat
 
Abdülkerîm Muhammed El-Müderris, 1979-1983. Yâdé Merdân (Tezkâru’r-Ricâl-Remembering The Great Men) , Cilt. 1-2, Mecma’u’l-İlmiyyi’l-Kurdî, Bağdat (2005 yılı Ağustos ayında 104 yaşında vefat eden Şeyh Molla Abdülkerim El-Müderris’in iki büyük ciltlik Sorani kürtçesiyle olan bu eseri Mevlana Halid-i Bağdadi ve Nakşibendi-Halidilik üzerine akademik düzeyde dahi bugüne kadar yapılmış en mükemmel çalışmadır. Böyle bir eserin Türkçe’ye kazandırılması şarttır.)
 
Albayrak, Sadık, 1996. Son Devir Osmanlı Uleması, Cilt. 1-5. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür İşleri Daire Başkanlığı Yayınları, İstanbul
 
Albayrak, Sadık, 1998. Son Devrin İslâm Akademisi/ Dâru’l-Hikmeti’l-İslâmiye, İz Yayıncılık, İstanbul
 
Bruinessen, Martin van,1992. Agha, Shaikh and State: The Social and Political Structures of Kurdistan, Zed Books Ltd. London
 
Bruinessen, Martin van, 1995. Kürdistan Üzerine Yazılar, Çev. İletişim Yayınları, 3. Baskı, İstanbul
 
Bruinessen, Martin van, 2000. Mullas, Sufis And Heretics: The Role Of Religion In Kurdish Society, Collected Articles, The Isıs Press, Istanbul
 
Bursalı Mehmed Tahir Efendi, 1342. Osmanlı Müellifleri, 3 Cilt, Maarif Vekâleti Neşriyatı, Matba’a-i ‘Amire, İstanbul
 
Hacı Muharrem Hilmî Efendi, 1976. Kâdirî Yolu sâliklerinin Zikir Makamları, Notlarla Neşreden: Süleyman Ateş, Pars Matbaası, Ankara
 
Haydarîzâde, İbrahim Efendi (Şeyhülislâm),1327/1329. Terâcim-i Ahvâl-i Sufiyye, Tasavvuf Mecmuası İçinde, No: 4-5
 
Hüseyin Vassaf, 2006. Sefîne-i Evliyâ, Cilt.1-5. Haz. Prof. Dr. Mehmet Akkuş- Prof. Dr. Ali Yılmaz, Kitabevi, İstanbul
 
Marufoğlu, Dr. Sinan, 1998. Osmanlı Döneminde Kuzey Irak, Eren Yayıncılık, İstanbul
 
Sâdık Vicdânî, 1995. Tarikatler Ve Silsileleri (Tomâr-ı Turûk-ı ‘Aliyye), Yay. Haz. İrfan Gündüz, Enderun Kitabevi, İstanbul
 
Şeyh Abdurrahman Halis Et-Tâlebanî, 1284. Kitâbu’l-Ma’ârif Fi Şerhi Mesnevî-yi Şerîf Ve Min Kelâmi Eş-Şeyh Abdurrahman (Farsça-Türkçe Gazeller), Rıza Efendi Basmahânesi, Bağdat
 
Şeyh Rıza Tâlebânî, 1946. Dîvân-ı Şeyh Rıza-yı Talebânî, Kürdçe, Farsça, Türkçe; Neşreden: Ali Et-Talebânî, Çaphâne-i Ma’ârif, Bağdât
 
Tavakkoli, Mohammad Raouf, 2000. The History Of Mysticism In Kurdistan (Tarîh-i Tasavvuf Der Kurdistan), İntişarât-ı Tevekkuli, Tahran-İran

Top