Muridan
İmam Buhari’nin Hadis Yolculuğu - Abdullah Demircioğlu

İmam Buhari’nin Hadis Yolculuğu - Abdullah Demircioğlu

Abdullah Demircioğlu Hocamızla, 01/10/2017 tarihli "Hadislerle İnsanlığa Sesleniş" dersinden alıntılanmıştır...

...

İmam Buḫârî, Buhara’dan kalkmış hadisleri toplamak için aylarca yolculuk yapmıştır. Hadisleri toplarken de çok titiz davranmıştır. Şunu da devamlı olarak hatırlatıyorum. Hadislerin yazılması, toplanması, kitap haline getirilmesi ve bu hadislerin Peygamber’in (a.s) ağzından çıktığına dair o kadar titiz davranılmış ki bu hususta hiç şek şüphe yoktur. Mesela hadisi rivayet edecek kişi şaka bile olsa yalan söylemişse ondan hadis almamışlardır. İmam Buḫârî de onlardan bir tanesidir. Size daha önceden onun bir hadisesini anlatmıştım. Hatırlarsanız İmam Buḫârî hadis almak için bir aylık yolculuk yapıyor. Hadisi alacağı kişinin harmanda buğdayını, sapından samanını ayırdığını görüyor. Ancak bu kişinin, atı ürküp uzaklaşınca onu çağırmak için boş saman torbasını salladığını görünce İmam Buḫârî hadisi almadan geri dönüyor. Çünkü bir hayvana yalan söyleyen insana da söyler düşüncesiyle hadisi almaktan vazgeçmişti. Yani o kadar titiz davranmışlar. Yine İmam Buḫârî’nin talebesinin talebesi olsa gerek, ismi aklıma gelmiyor. O kişi, Buḫârî’nin talebesinden ders alıyor. Biliyorsunuz o zaman bugünkü gibi kâlemler yok. Şimdi hattatların kullandığı kâlemlerle dersi yazarken kâlemi kırılıyor. Kâlemi açacak ama kamış kalem açmak zor tabi. Zaman kaybederim diye “Bana bir kalem veren kişiye ben bir dinar veririm!” diyor. Neden böyle söylüyor? Çünkü hocasının konuştuğu sözleri kaçırmak istemiyor. Bir düşünün o zaman da yanlış olmasın belki 3-4 dinara bir koyun satın alınıyor. Yani bir kalem için o kadar yüksek bir rakam söylüyor. Niye veriyor? Hadise hizmet için. Allah onlardan razı olsun. Peki, niye hadis? Şunu için Cenâb-ı Allah buyuruyor ki;

وَأَنزَلْنَا إِلَيْكَ الذِّكْرَ لِتُبَيِّنَ لِلنَّاسِ

“Biz sana zikri (Kur’ân’ı) indirdik ki onu insanlara açıklayasın.”(1) Kur’ân-ı Kerîm’de ayetlerden müteşekkil emirler vardır. Onun açıklayıcısı da Hz. Peygamber’dir. O yüzden biz hadisleri reddedemeyiz. Maazallah küfre düşeriz. Birçok Müslüman, hadisleri kabul etmiyor. Böyle bir inançta olan kişinin durumu nedir? Ayetlere ters düşmektir. Şimdi söyleyeceğim ayeti çok duyarsınız.

لَقَدْ كَانَ لَكُمْ فِي رَسُولِ اللَّهِ أُسْوَةٌ حَسَنَةٌ

“Sizin için Allah Rasûlü’nde en güzel örnek vardır.”(2) Dolayısıyla hadislerin ehemmiyeti burada ortaya çıkıyor. Hadisler de Cenâb-ı Allah’ın kontrolü altında gerçekleşiyor. Onun için hadisler dinimizde ikinci kaynaktır. Ecdadımız bu ilme çok önem vermiştir. Okumuşlar, okutmuşlar, tabiri caizse insanlığı uyandırmak için bağırmışlar. Böyle dönemlerde Allah bize yardım etmiştir. Ne zaman dinimiz, Kur’ân-ı Kerîm ve hadisleri karalamak için bir çalışma yapsalar belalar başımızdan eksilmiyor. Şu ahir zamanda olacak olayların birçoğunu Peygamber (s.a) bize haber vermiştir. Onun için biz hadislere nasıl uzak kalalım? Bu hadisler onun yoludur, sünnetidir, takip ettiği usûldür. Bunlara sımsıkı sarılmak mecburiyetindeyiz.

...

 


1.     Nahl 16/44.

2.     Ahzâb 33/21.

Top