Bir insanın bedeni yüz binlerce parçaya ayrılsa, her tarafa savrulup saçılsa ve çürüyüp kaybolsa, yine bunlar Yüce Allah'ın ilminden ve kudretinden dışta kalmazlar...
Onların âdâbından biri de vücudunun organlarını yalnız Allah’ın emirleri doğrultusunda kullanmak, dostlarından çıkan hatadan dolayı onları mazur görmek, büyük günah işleme, ya da farzı terk etme dışında dostları kınamamaktır. Muhammed b. Hâmid et-Tirmizî şöyle dedi:..
Ebu Osman’a şöyle bir soru soruldu: Biz Allah Teâlâ’yı zikrediyor, fakat bunun zevkini ve halâvetini kalbimizde bulamıyoruz...
Tasavvufun Menşei: Hz. Peygamber döneminde tasavvuf kelimesi kullanılmıyordu. Ama bir ruh hayatı olan tasavvufu Efendimiz ve ashabının yaşayışlarında bulmamız mümkündür. Hicri 200 yılından önce dünyayı bırakıp nefislerini Allah ile geçiren, riyazet yoluyla ruhi kabiliyetlerini geliştirenlerin yoluna..
İsimleri yalnızca anılan seçkin ashab hakkında, "radıyallahü anh" deriz. Bunlardan iki kişi için, "radıyallahü anhüma" ve ikiden çok kimseler için de "radıyallahü anhüm" deriz...
Şeyh, Allâh’ı kullarına gerçek manada sevdiren, kullarını da Allâh(c.c)’a sevdiren ve yaklaştıran kimsedir. Şeyh, ittiba-i Resul(sav)’u şart koşar ve oraya götürür. Tezkiy-i nefis yoluyla Cenab-ı Hakk’ı bildirir ve sevdirir. Şeyhin üzerinde Cenab-ı Hakk’ın verdiği bir vakar vardır. Şeyhlik yolu..
Halvet, dinin selameti, nefis ahvalinin yok olması, amelin Allâh için yapılması içindir. Keşf ve Fetih mülahazasıyla yapılan halvet fitneye düşme demektir. Taleb edilecek istikamettir; keramet değildir. ..
Yüceler yücesi Allah Teala buyurdu ki: "Bir zaman Allah peygamberlerden ahit almıştı: 'Ne zaman size bir kitab ve hikmet verirsem ve sonra size bir peygamber gelip onu tasdik ederse, ona mutlaka iman edecek ve yardım edeceksiniz." (Âl-i İmrân, 3/81) Başka bir ayet-i kerimede ise şöyle buyurmakta..
Bir gün Rasûlullâh (s.a.s) oturmuşken, birden azı dişleri görülecek şekilde güldüğünü gördük. Ömer: “Niçin gülüyorsun yâ Rasûlallâh? Anam babam sana feda olsun.”..
Ey cemaat! İçinize sinen manevî şeytanın boynunu, kelime-i tevhidi ihlâsla söyleyerek kırınız. Mücerred kelime ile yetinmeyiniz. Tevhid kelimesi şeytanı yakar; fakat onu tam söyleyebilmek mesele. O büyük kelâm, iman sahiplerine nur, şeytan tayfasına ateş olur. Kalbinde binlerce ilâh yattığı hâlde ..
Kâinatın en muhteşem varlığı olan insan çok hassas bir denge üzerinde yaşamaktadır. Ölçüsüz bir ilaç, yüksek ateş veya aşırı bir üzüntü bu dengeyi bozmakta ve insan “düşmek”tedir. Aynı denge kâinatta da vardır. Çağdaş insan “teknik” adına, “teknik buluş” adına, bu nizama müdahale etmekte, tabiatın ..
İmam-ı Gazali hazretleri, ‘‘Anatomi ve astronomi ilimlerini bilmeyen, Allahü Teâlâ’nın varlığını ve kudretini iyi anlayamaz’’ buyuruyor...
...Hz. Peygamber ve bütün peygamberler, “O peygamberler ki Allah’ın gönderdiği emirleri duyururlar, Allah’tan korkarlar ve O’ndan başka kimseden korkmazlar.” (Ahzâb, 33/39) âyetinde ifade edildiği üzere korkusuzdurlar. ..
Bağdad halkından birisi Pîr Abdülkâdir Geylânî'ye gelerek: “Babamı rüyada azab içerisinde gördüm. Bana, 'Şeyh Abdülkadir’e git, bana dua etsin. Belki Allahü teâlâ beni azapdan kurtarır.' dedi...
Peygamber Efendimiz (s.a.s), başına gelen birbirinden çetin ibtilâları büyük bir olgunlukla karşılamış; çizgisini, moral ve motivasyonunu asla kaybetmemiştir. Peki, bu kadar sıkıntı, tasa, imtihan içerisinde nasıl oluyordu da o mübarek çehresinden tebessüm hiç eksik olmuyordu! Her şeyden önce O’nu..
Çocuklarımız arasında adil davranmamız ile ilgi Peygamber Efendmiz (s.a.v) 'den bazı hadisi Şerif mealleri şöyledir: "Çocuklarınızı öperken bile onlar arasında adil davranınız." Resulü Ekrem (s.a.v) buyuruyor: "Allah'tan korkun, evlatlarınızın arasında adaletten ayrılmayın.”..