Derviş; sözlükte fakir, muhtaç ve dilenci/sâil anlamına gelir. Çoğulu dervişân veya derâviş şeklindedir. Tasavvuf terimi olarak derviş şu gibi anlamlara gelir: 1. Fakir ve muhtaç. Baştan beri sûfiler ve ermişler fakir ve muhtaç sıfatıyla nitelendirilmişler, onlar da bunu iftiharla kabullenmişlerdi..
Hasan-ı Basrî, tâbiînin büyüklerindendir. Hicri 21/642 yılında Basra’da doğmuştur. Doğduğu zaman Hz. Ömer halife bulunuyordu. Sahabenin; Hz. Osman, Hz. Ali, Abdullah b. Abbas ve daha birçok ileri gelenleri ile karşılaşmış ve onların sohbetlerinde bulunmuştur...
“Yere göğe sığmam, kalbe sığarım” buyuran Allah, iman ve huzuru benim içime koydu. Aşk gibi ulvî bir duyguya muhatap olan da benim… Yüce Peygamberin (s.a.s) buyurduğu gibi ben, iyi olursam tüm beden iyi, kötü olursam tüm beden kötü oluyor. Hal böyleyken beni taşıyan insan hakkımı ne kadar zayi edi..
Tarikatlar meşrep olarak üç kısma ayrılmaktadır. Havf(korku) yolunun büyüğü Hasan Basri Rahmetullahi aleyh Hazretleri; Muhabbet yolunun büyüğü de Rabitü'l-Adeviyye Rahmetullahi aleyh Hazretleri'dir. Ümit ve korku yolunda ise Hasan-ı Basri Rahmetullahi aleyh hazretleri, Hazreti Hüseyin Radıyallahu an..
Hayri Baba Kaddesallahu Sırruh Hazretlerine bir gün bir sohbet esnasında "Efendim, falancalar" Bizim üstat mücedditti. Bundan sonra böyle bir evliya, böyle bir üstat gelmeyecek, çünkü üstatların ve büyüklerin sonuncusu idi" diyorlar. Bu hususta bizi aydınlatır mısınız." diye bir sual soruldu. ..
Hazreti Ali Kerremullahi veçhe Efendimiz bana dönüp dedi ki: - Evlat, gözlerin bize benzer. Benim gözüm senin olsun, senin gözün de benim olsun. ..
Bir gün bir evde zikrullah yapıyorduk. O sohbette o ihvan da bulunuyordu. O ihvan zikrullah esnasında kendi kendine "Ben derviş olmadan evvel "Sen dervişsin" diye beni sürgüne gönderdiler, kaderimde varmış derviş oldum. Şimdi yakalanırsak benim halim ne olur." diye düşünerek vesveselenir, korkuya d..
Hani o kâtibin tarif ettiği dualar var ya, o dualar hürmetine Cenab-ı Hak Celle Celaluhü Hazretleri beni affedip, lütuf ve ihsanlarda bulundu... ..
Bir gece rüyamda baktım ki Hasan-ı Şazeli Hazretleri kendi halifeleri zincirinde benim için yer açarak iki veya üçüncü halifesi sırasında bana yer veriyordu. ..
Hasan-ı Basrî, tabiinin büyüklerindendir. Hicri 21/642 yılında Basra’da doğmuştur. Doğduğu zaman Hz. Ömer halife bulunuyordu. Sahabenin; Hz. Osman, Hz. Ali, Abdullah b. Abbas ve daha birçok ileri gelenleri ile karşılaşmış ve onların sohbetlerinde bulunmuştur. Ashab-ı Kiramdan yüz otuz kişiyle görüşt..
Ebû Talib’in oğlu olan Hz. Ali (k.v.), soy itibarıyla Abdulmuttalib b. Hâşim b. Abdi Menâf b. Kusay’a ulaşır. Annesi Fâtıma binti Esed b. Haşim b. Abdi Menâf’tır. Annesi ilk defa bir Haşimî dünyaya getiren kadın olarak bilinir. İslam üzere hicretten sonra Medine-i Münevvere’de vefat etmiştir. Hz. Al..
Her şey bir şeydir, cahil ise hiçbir şeydir diyen dinimiz, alimi baş tacı yapmıştır. En yüksek rütbenin ilim rütbesi olduğunu söylemiştir. Hatta alimlerin mürekkebi şehidlerin kanından daha üstündür...
Ebû Tâlib’in hanımı olan Fatıma binti Esed, Mekke’de Müslüman olmuş, Allah yolunda Medine’ye hicret etmiştir. O; iyi halli, ahlaklı ve faziletli bir hanımefendi idi. Peygamberimize küçük yaşta iken mürebbilik etmişti. Peygamberimizin yanında, onun büyük bir mevkii ve itibarı vardı. Efen..