Ebû Süleyman diyor ki: “Soğuk bir gece mihrabda bulunuyordum, soğuk beni muzdarip kılmıştı, bir elimi ısıtmak için koynuma soktum, diğeri dua için uzatılmış halde açıkta kaldı...
Zeyd b. Sabit der ki: “Ebu Eyyub’un evine indiği zaman Rasûlullâh’ın yanına ilk önce girip ona tereyağı ve sütle yapılmış bir çanak tirit takdim eden ben idim ve: ‘Bu çanağı annem gönderdi’ dedim...
Ebû Dâvûd'un rivayetine göre; Ensâr'dan Ebû Umâme (r.a) namaz vakti dışında (namaz vaktinden sonra) camide dalgın dalgın oturuyordu. ..
Vefâ; sözünde durma, kendini seveni unutmama, ilgiyi kesmeme gibi anlamlara gelir. Tarih, başta peygamberler olmak üzere pek çok vefâkâr insana tanıklık etmiştir. Bunlar arasında Peygamberimizin (s.a.s) mümtaz bir yeri vardır. Çünkü Cenâb-ı Hakk, kıyamete kadar gelecek olan bütün insan ve cinler iç..
Peygamberimiz aleyhisselam, Mekke’nin fethi günü amcası Ebu Talib’in kızı Ümmü Hani’nin evine gitti. Orada, Hz. Fâtıma’nın getirdiği örtü ile siperlenerek yıkandı.(1) ..
Ebû Turâb künyesiyle ve Nahşebî nisbesiyle meşhur olmuştur. Doğum yeri ve târihi bilinmemektedir. 859 (H.245) senesinde Basra civârında vefât etti. Çölde vefat ettiği ve vücudu yırtıcı hayvanlar tarafından parçalandığı da söylenir...
Kan Aldırmak Orucu Bozar mı? Ebû Sa‘îd (r.a) anlatıyor: Rasûlullâh (s.a.s) buyurdular ki: “Üç şey vardır orucu bozmaz: Hacamat olmak (kan aldırmak), kusmak, ihtilam olmak.”..
“İkrime, sizin yanınıza, mü’min ve muhacir olarak geliyor! Sakın, onun babasına kötü söz söylemeyiniz! Çünkü, ölüye kötü söz söylemek diriyi üzer, ölüye birşey erişmez!” buyurdu...
Ebu Saîd el-Hudrî der ki: “Hendek günü: ‘Yâ Rasûlallah! Yürekler korkudan gırtlaklara dayanmış bulunuyor! ..
Konu başlığı okuyucularıma garip gelmesin. Unutulmamalıdır ki, Rasûlullâh’ın sağlığında pek ortaya çıkmamış olmasına rağmen, O’nun vefatından sonra nebilik iddiasında bulunan yalancılar peydah olmuştur. Bunlara “müsenebbiler/yalancı peygamberler” denilmektedir. İlk çıkan kişi de, Hz. Ebûbekir devrin..
Ebû Eyyûb, savaş meydanında İslâm askerlerini aşıp Rumlara tek başına saldırır, Rumların içine kadar ilerler ve geri dönerdi. Herkes onun kendini tehlikeye attığını söylediğinde de, "Kendimizi tehlikeye atmak düşmana hücum etmek değil, asıl tehlike mallarımızın bakımı ile uğraşıp cihadı terketmektir..
Bunun için Rasûlullâh (s.a.s): “Bazen kalbimi bir perde bürür, bu perdeyi kaldırmak için günde yetmiş defa istiğfar ederim” (Müslim, Zikr, 51; Ebu Davud, Vitr, 26) buyurmuştur...
Hz. Ebu Bekir; Müslümanların müşrik kavim ve kabileleri arasında türlü işkencelere uğratıldıklarını ve Mekke’de işkenceler altında yaşamanın günden güne güçleştiğini, ağırlaştığını gördüğü zaman, hicret etmek üzere Peygamberimizden (s.a.s) izin istemiş ve kendisine izin verilince de, Habeş ülkesine ..
Sûfî zâhidlerden Ebû’l-Kâsım Cüneyd b. Muhammed, mutasavvıfların beyi ve imamıdır (Seyyidü’t-Tâîfe). Doğduğu ve yetiştiği yer Irak’tır. Fakat aslen Nihavendlidir...
Büyük velilerden, hakikat şehidi… İsmi Hüseyin b. Mansûr, künyesi Ebu’l-Mugis’tir. 858 (H.244) yılında İran’ın Beyzâ şehrinde doğduğu rivayet edilmektedir. 919 (H.306) yılında ise idam olunarak şehit edildi. Gençlik yıllarında Tuster’de büyük velîlerden Sehl b. Abdullah et-Tusterî (k.s) hazretler..
Ebû Hüreyre radıyallahü anh şöyle dedi: Bir adam Rasûl-i Ekrem sallallahü aleyhi ve selleme gelerek: ..