Hicrî yeni yılınızı ve Muharrem ayınızı en içten dileklerimizle kutluyoruz.
Rabbimizin cana, mala ve onura verdiği değerin en çok hissedildiği bu mübarek ayda, Peygamber Efendimiz’in (s.a.s.) dediği gibi, “Ramazan ayından sonra en kıymetli oruç, Allah’ın ayı olan Muharrem ayında tutulan oruçtur.” Bu ay, hem dış dünyamızda hem de iç dünyamızda bir hicret, bir dönüşüm için en güzel zamandır.
Hicret, sadece coğrafi bir yolculuk değil; zulümden adalete, karanlıktan aydınlığa, inkârdan imana yapılan ilahi bir yürüyüştür. Efendimiz (s.a.s.)’in buyurduğu gibi “Gerçek muhacir, Allah’ın yasakladığı şeyleri terk eden kişidir.” Bu yıl hep birlikte kalplerimizde, davranışlarımızda, alışkanlıklarımızda bir hicret gerçekleştirelim; kötülüklerden uzaklaşıp iyiliğe, nefretten sevgiye yönelim gösterelim.
Muharrem ayının onuncu günü olan Âşûrâ, birlik ve beraberliğin, farklılıklar içinde kardeşliğin sembolüdür. Bu mübarek ayda, Hz. Hüseyin ve Kerbela’da şehit olan tüm müminlerin hatırasını yâd ederken, onların bizlere bıraktığı en büyük miras olan birlik ve dayanışmayı yaşatmayı görev bilelim.
Rabbim, hicrî 1447. yılın tüm insanlığa barış, huzur ve bereket getirmesini, acıların son bulmasını nasip etsin. Bu mübarek ay, kalplerimize iyilik, sabır ve sevgi tohumu eylesin. Hicrî yeni yılınız mübarek olsun.
