Hadisi Tirmizî rivayet etmiştir. Âhir zamanda öyle kimseler türeyecekler ki, bunlar dinlerini dünyalığa âlet edeceklerdir. İnsanlara karşı koyun postuna bürünmüş gibi yumuşak ve güzel huylu görünürler. Dilleri şekerden bile tatlıdır, ama kalpleri kurt kalbi gibidir...
Hicret çok geniş manalı bir kelimedir. Haramlardan helallere koşmak, günahı bırakıp sevaba sarılmak da bir hicrettir. Peygamberimiz (s.a.s) buyuruyor ki: “Ameller niyetlere göredir. Bir kimsenin ameli, içinde taşıdığı niyete göre değer kazanır. Kimin ki hicreti Allah’a ve Resûlü’nedir, onun hicreti..
Ya Resûlallâh!/ Kur’ân’dan sonra en güzel sözler/ Senin sözlerin./ Seni göremedim,/ Senin devrinde yaşayamadım./ Hep bekledim./ Şu bayram gününde bile…/ Hasretimi yenmek için/ Hep Senin mübarek sözlerinden medet umdum...
Her yıl özlemini çektiğimiz vatanımıza bin bir meşakkat içerisinde geliriz. Aslında biz gurbetçilerin çilesi, tatile vatana gelme özlemi, tatil bitip de buradan döndükten sonra başlar. Dostlar “hoşgeldine” gelirler, karşılıklı ziyaretleşmeler ve bu esnada hep gelecek yıla ait izne gidiş hazırlıklar..
Arza bir toprak parçası olarak bakar ve onu öyle görürseniz, toprakların, kıtaların, şehirlerin kara parçası olan her yerin birbirinden farkı olmadığını düşünürsünüz. Ama öyle değildir. Rasûlullâh (s.a.s) bu hususta toprağı şöyle dört kısma ayırmış olduğunu bilmede fayda vardır. (Bu hadis, ilmi an..
Gelin öksüz kalmadan/ Allah’ı zikredelim/ Gelin ömür dolmadan/ Allah’ı zikredelim/ Bilmeden geçer günler/ Tükeniyor ömürler/ Sarardı açan güller/ Allah’ı zikredelim/..
1. Allah’ı zikretmek her zaman lâzımdır. Bunun için maddenin getirdiği ağır bunalımlardan kurtulup kalp ve ruh huzuruna ermek ancak Cenab-ı Allah’ı çokça zikretmekle mümkün olur 2. Nefsini tezkiye ve terbiye etmekle, Allah’ın rızasını kazanmaya talip olan mürit, günlük zikrini hiç aksatmadan yapma..
Konuya serlevha yapılan bu söz, âlemlere rahmet olarak gönderilen Rasûlullâh’a aittir. Olay şöyle olmuş ve gelişmiştir. Bir meclis kurulmuş, meclisin başında O, dinleyiciler de sahabiler… Saçı-başı dağınık bir kişi uzaktan göründü. Belli ki bir sıkıntısı var, onu halletmeye geliyor. Konuşuyor, bir ..
Hadis-i şerif malumdur. Saadet devrinde bir sahabî, Rasûlullâh sallallâhu aleyhi ve sellem’e gelip sorar: “Kıyamet ne zaman kopacaktır?” diye. Bu soru, bir soru ile karşılık bulur: “Kıyamet günü için ne hazırladın?” (Buhârî, Edeb/96)..