"Allâhümme leke'l-hamdü ente kesevtenîhi es'elüke hayrahû ve hayra mâ suni'a lehû ve eûzü bike min şerrihî ve şerri mâ suni'a leh"..
Bir hadis-i şerîfte, "Âlimler, peygamberlerin vârisleridirler." buyrulmaktadır. Peygamber Efendimizi (s.a.s) gerçek anlamda temsil edenler hiç şüphe yok ki O'nun ahlakıyla ahlaklanan, ilmiyle âmil olan mürşid-i kâmillerdir. Bu zâtları ziyâret etmenin sevabı tarif edilemez. Yeter ki niyetimiz halis o..
Enes b. Mâlik anlattı: "Peygamber (s.a.v.) Zevra'daydı. İçinde, parmaklarım örtmeyecek kadar su bulunan bir kap getirildi. Rasûlullah (s.a.v.) ashabına abdest almalarım emretti. Avucunu suyun içine koydu. Su parmaklarının arasından ve uçlarından kaynamağa başladı. Böylece orada bulunanlar abdest..
Havâtır (hâtır); hatırlama, anma, fikir, insanın içinde duyduğu ses, can kulağı ile işitilen sada. Bu ses kaynağına göre hâtır-ı Hakk, ilhamı, hâtır-ı şeytan, hâtır-ı nefs, hevâcis ve vesvese gibi isimler alır...
İnsanoğlu değerli olan her şeyin ve herkesin sahtesini yapmış ve piyasaya sunmuş olan bir varlıktır. Bu sahnenin en muhteşem oyucuları “sahte peygamberler”dir. İşin cilveli tarafı ise şudur: Peygamberlerin hitap ettiği “kalp” ile sahtekârlar için kullanılan “kalpazan” kelimeleri aynı kökten türemişt..
Allah Teala'nın havass kullarının orucu, şu altı organı muhafaza etmekle gerçekleşir: 1. Gözü kısarak bakışta derinleşmemek. 2. Kulağı bir haramı dinlemekten, günahtan korumak ve batıl ehlinin sohbetine katılmamak...
Millî şâirimiz Mehmet Akif Ersoy, Sultan Ahmet Camii’ne her gittiğinde orada iki gözü iki çeşme ağlayan yaşlı bir zâta rastlamaktadır...
Rey şehrinin yakınlarında bir mescid vardı. Bu mescidde kim gecelediyse sabahleyin ölüsü bulunuyordu. Bu yüzden o civarda yaşayanlar geleni gideni uyararak:..
Beyt-i mamur, firdevs cennetinde kırmızı yakuttan bir yüksek kubbe idi. Hak Taala, Adem aleyhisselaı cennetten yeryüzüne indirdiğinde, tevbesini kabul eylemişti...
Bil ki, şu dünyaya dalan, onun süsüne aldanan ve şehvetlerine aşırı derecede muhabbet eden kimsenin kalbi, hiç şüphesiz ölümü zikretmekten gafil kalır. Hatırlatıldığı zaman da hoşlanmayıp ondan tiksinir. Onlar, Allah'ın (c.c) haklarında şöyle buyurduğu kimselerdir: "De ki: Sizin kendisinden kaçtığı..
Cüneyd şöyle der: “Nûrî vefat ettikten sonra sıdkın hakikatini haber veren başka kimse kalmadı.”..
(Farz kılınan oruç) sayılı günlerdir. Sizden kim, (o günlerde) hasta veya seferde ise, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde (oruç) tutar. (İhtiyarlığından veya tedâvisi mümkün olmayan bir hastalıktan dolayı) oruç tutmaya gücü yetmeyenlere, (her güne karşılık) bir yoksulu (sabah-akşam) doyuraca..
Meşhur şair Ferezdak’ın dedesi Sa’saa bu işi yapanlardan, çocukları üç deve karşılığında kurtarıyordu. Bu şekilde çukura gömülmekten kurtardığı çocukların sayısı 300’den fazla idi...
Kan Aldırmak Orucu Bozar mı? Ebû Sa‘îd (r.a) anlatıyor: Rasûlullâh (as) buyurdular ki: “Üç şey vardır orucu bozmaz: Hacamat olmak (kan aldırmak), kusmak, ihtilam olmak.”..
Akraba da olsa, zaruret olmadıkça, bir kabre, iki kişi gömülmez. Ancak ihtiyaç halinde bu caiz olur. Örneğin Bedir Savaşı'nda kefen bulunamadığı için bir kabre iki şehid gömülmüştür...
Bu üç terim açık (bedihî) bilgileri ifade eder. Yakîn öyle bir ilimdir ki, bu bilgiye sahip olan kimse ulemâ dilinde kullanılan manada ve mutlak olarak şüpheye düşmez...