Hamd Allah’adır. O’na hamd eder, O’ndan yardım, hidayet ve mağfiret dileriz. Nefislerimizin kötülüklerinden ve amellerimizin kötülerinden de Cenâb-ı Allah’a sığınırız...
Tasavvufun Menşei: Hz. Peygamber döneminde tasavvuf kelimesi kullanılmıyordu. Ama bir ruh hayatı olan tasavvufu Efendimiz ve ashabının yaşayışlarında bulmamız mümkündür. Hicri 200 yılından önce dünyayı bırakıp nefislerini Allah ile geçiren, riyazet yoluyla ruhi kabiliyetlerini geliştirenlerin yoluna..
Hz. Peygamber’in zevceleri, mü’minlerin anneleridir. Bu husus, Kur’ân-ı Kerim’de şöyle belirtilir: “Mü’minlerin, Peygamberi kendi nefislerinden çok sevmeleri gerekir. O’nun eşleri, mü’minlerin anneleridir...”[Ahzâb, 33/6]..
Şeyh, Allâh’ı kullarına gerçek manada sevdiren, kullarını da Allâh(c.c)’a sevdiren ve yaklaştıran kimsedir. Şeyh, ittiba-i Resul(sav)’u şart koşar ve oraya götürür. Tezkiy-i nefis yoluyla Cenab-ı Hakk’ı bildirir ve sevdirir. Şeyhin üzerinde Cenab-ı Hakk’ın verdiği bir vakar vardır. Şeyhlik yolu..
Halvet, dinin selameti, nefis ahvalinin yok olması, amelin Allâh için yapılması içindir. Keşf ve Fetih mülahazasıyla yapılan halvet fitneye düşme demektir. Taleb edilecek istikamettir; keramet değildir. ..