Rabbini zikredenle zikretmeyen, ölü ile dirinin benzeri gibidir. Bir millet kendini bozmadıkça, Allah onların durumunu değiştirmez...
Resûlullah (s.a.v.)buyurdu ki: (Bu Cumdân dağıdır. Müferridân ileriye geçtiler.) Sahabîler dediler ki: (Müferridun kimlerdir Ya Resûlallah?) O da: (Allah’ı (c.c.), çok zikreden erkekler ile kadınlardır) buyurdu. Müslim, IV, 2062..
Aslen Yemenli olup Mekke’ye yerleşmişlerdir. Hz. Yâsir, Sümeyye adlı bir kadınla evlenmiş ve bu evlilikten Ammar (r.a) doğmuştu. Yâsir ailesi, yani baba Yâsir, anne Sümeyye ve oğul Ammar üçlüsü, Mekke’de müslümanların sayısının henüz 150’ye ulaşmadığı erken bir dönemde İslâm’a girmişlerdir...
Evliyanın büyüklerinden, Ariflerin ileri gelenlerinden olan Hacı Ömer Hüdai Baba Hz.leri, 1821 yılında Harput´un mürü köyünde dünyaya gelmiştir. Gençlik yıllarında gönüllü olarak asker ocağına kaydoldu ve kır serdarlarına reis oldu...
De ki: Allah'ı seviyorsanız bana uyun da Allah da sizi sevsin ve suçlarınızı yarlıgasın. Allah yarlıgayıcıdır ve rahimdir. Âli İmran, 31..
Allah`ın 99 ismi vardır. Kim bunları ezberlerse (îman eder ve ezbere sayarsa) Cennete girer...
Abdullah b. Amr şöyle anlatıyor: Hz. Peygamber’e :“Ey Allah’ın Rasûlü! Zikir meclislerinin ganimeti nedir? Diye sordum. “Zikir meclislerinin ganimeti cennettir cennet!” buyurdular...
Hac ve Umre Yapanlar Cenab-ı Allahın Misafiridir 12.03.14..
Hâlisiye kolu; eş-Şeyh Ziyâuddin Abdurrahman Hâlis Kerkükî (k.s) Hz.leri tarafından kurulmuş ve “Hâlis” ismine izâfeten “Hâlisiye” olarak tanınmıştır. Şeyh Abdurrahman Hz.leri; kelime-i tevhîd ve lafza-i celâl zikirlerinin yapılışında bazı yeni usuller koymuş ve bu ictihâdıyla “Pir” unvanını almıştı..
Enes (ra) rivayet ediyor. Resulullah (asm) şöyle buyurdular: Biriniz Rabbiyle konuşmak istiyorsa Kur'an okusun. Camiüssağir-360..
Efendi Hazretleri sohbetinde Kasas Suresinin 59 ve 60. ayetlerini tefsir ediyor devamında zikrullahın önemini ayetler ışığında açıklıyor.....
Enes b. Mâlik (r.a)'tan rivayet edilmiştir: “Resulullah (s.a.v.), Uhud dağına bakıp: “Doğrusu Uhud, bizi seven bir dağdır. Biz de onu severiz” buyurdu...
"Lâ ilahe illallah" yüce, değerli, paha biçilmez bir sözdür ki ona yapışan selâmete kavuşmuş ve azaptan korunmuş olur. Bir hadis-i şerifte, "İnsanlar 'lâ ilahe illallah' diyene kadar onlarla savaşmakla emrolundum. Bunu dedikleri zaman kanlarını benden korumuş olurlar" buyurulmuştur...
Rasûlüllah (sav) şöyle buyurdu: "İnsanoğlu öldüğü zaman, bütün amellerinin sevabı da sona erer. Şu üç şey bundan müstesnadır: Sadaka-i câriye, istifade edilen ilim, kendisine dua eden hayırlı evlat." Müslim, Vasiyyet 14...
Rasûlullah (sav)'in ikramına nail olan sahabedir. Cerir b. Abdullah el-Becelî radıyallahu anh yüzünde melek nişanesi bulunan, yakışıklı bir yiğit... Cahiliye devrinde "Yemen'in Kabe'si" diye bilmen Zülhalesa tapınağını yıkan bir kahraman.Yemen aşiretlerinden Becîle kabilesinin reisi.....
Tasavvufta insanı dinin kerih gördüğü, yapılmasını tavsiye etmediği ve yapıldığında Allah’ın rızasına uygun düşmeyen fiil ve davranışlara sürükleyen duygu, düşünce, zevk, emel, gaye, vs. kaynağına genellikle “nefis” ismi verilmiş ve onunla ömür boyu mücadele içerisinde bulunmak gerektiği belirtilmiş..