Muhterem İhsan Efendi Oğlum, Cenâb-ı Hakk’ın selâmı, bereketi ve mağfireti üzerinize olsun. Oğulcuğum, mektubunuzu muhabbetle okudum. Mütehassis oldum (çok duygulandım). Şu çağlarınızda yanınızda olmayı istemiyor değilim, lâkin malum büyüklerinden dinlemişsindir; bize uzlet gözüktü. Hadd-i zâtında..
Bektaşi geleneğinin Yunus’u Hacı Bektaş diyarından Tabduk Emre Dergâhı’na göndermesi boşuna değildir. Zira Yunus’un eğitilmek üzere kendisine gönderildiği Tabduk Emre de Hacı Bektaş yolunun erenlerindendir. Çünkü Hacı Bektaş, o çağda ulu bir şeyh olarak bütün Anadolu erenlerinin bağlı bulunduğu e..
Tarîkat kurucuları tarîkatı kurmak için ortaya çıkmamışlar, tarîkat kurdukları iddiasında da bulunmamışlardır. Tarîkat şeyhinin çevresinde toplanıp bir cemaat oluşturan mürîdler, şeyhin sülûk tarzını, tasavvufî hayatı yaşama şeklini, fikirlerini ve kanaatlarını benimsemişler, çoğu zaman şeyhlerine a..
İbadetlerimiz de bize benzer. Onların da bir ruhu bir bedeni vardır. Onların da bir özü bir şekli vardır. Namazın farzlarından biri ayakta durmak biri de yere kapanmak, secde yapmaktır. Farz olan, bu hareketleri yapmaktır. Bu hareketleri yaparken dua okumak farz değildir. Fakat namazın bu şekillerde..
Hamd Allah’a mahsustur. Keyfiyeti yaratan O’dur fakat kendisi keyfiyetten münezzehtir. Mekânı yaratan O’dur, fakat kendisi mekândan münezzehtir...
İnandığı yüce değerler sebebiyle müslümanın başkalarını taklide asla ihtiyacı yoktur. İnsan daima en doğru ve en güzel olana talip olmalıdır. Her geçen gün, geçen günleri aratır hale gelmiştir. Korkunç bir günah furyası almış yürümüştür. Kumarın, zinânın içkinin alabildiğine yaygın hale geldiği top..
Konuşmalar'dan anlaşıldığına göre Şems, 642 hicret yılı Cemaziyelahır ayının yirmi altıncı günü Konya'ya gelmiştir. (M. 48). O Mevlânâ ile ilk buluşma hakkında Eflâkî'nin verdiği bilgi ile Molla Câmi'nin Nefahat-ül-üns'de ve bizzat Makalât metninin 56'ncı sahifesindeki Arapça pasajda biraz değişik b..
Bir zaman dünyaya bir adam gelmiş: Okunu kör nefsin, kılıçla çelmiş.....
Bu çalışmada, Peygamber Efendimiz'in (s.a) hayatı, tarih verilerek kronolojik olarak sıralanmıştır...
Kaynağı Kur’ân ve Sünnet olan tasavvuf cereyanı, bizzat Hz. Peygamber (s.a.) ve ashâbının hayâtında zühd, hadîslerinde ise ihsân olarak ifâdesini bulmuştur. Tasavvufun Hicrî XII. Âsır’dan itibaren de bugünkü manasıyla tarîkatlar şeklinde teşkilâtlanarak İslâm memleketlerinin her tarafına nüfûz ettiğ..
Birisi, “Gece-gündüz canım da, gönlüm de kapınızda hizmet etmede; fakat Moğollarla uğraşmaktan, onların işleriyle oyalanmaktan vakit bulup da kapınıza gelemiyorum” dedi. Mevlânâ buyurdu ki: “Bu işler de Allah işi; çünkü Müslümanların emin olmalarına, aman bulmalarına sebep olmada. Onların gönüller..
Âlimler demişler ki; «Ölüm mahza yokluk değil. Sırf fena olmak değildir. O, ancak ruhun bedenden ilişkisinin kesilmesidir. Ölüm bir ayrılıştır. Ruh ile beden araşma giren bir perdedir. Ölüm bir değişmektir. Dünyadan ahirete göçmektir.» Ebu'ş-Şeyh (tefsirinde) ve Ebû Nuaym Bilal bin Sa'd'den rivaye..
Ey Allahım! Fayda vermeyen ilimden, korkmayan kalpten, kabul olunmayan duadan ve doymayan nefisten sana sığınırım. En kötü arkadaş olan açlıktan ve hıyânetten sana sığınırım. Çünkü hıyânet kişinin gizlediği en kötü şeydir. ..
Peygamber Efendimiz, Muhammed b. Mesleme Hazretlerini idârî işler için, Hz. Ali’yi de aile ve çocuklarıyla ilgilenmesi için görevlendirdi.[1] Sonra H. 9 Receb ayının bir perşembe günü Medine’den Tebük’e doğru hareket etti. Kadınlar, çocuklar, ihtiyarlar ve Medine’de bırakılan görevliler, Seniyyetü’l..
Hz. Ali, İslâm’a dâvet için Tayyi’ kabilesine gönderilmişti...