Büyük velilerden, hakikat şehidi… İsmi Hüseyin b. Mansûr, künyesi Ebu’l-Mugis’tir. 858 (H.244) yılında İran’ın Beyzâ şehrinde doğduğu rivayet edilmektedir. 919 (H.306) yılında ise idam olunarak şehit edildi. Gençlik yıllarında Tuster’de büyük velîlerden Sehl b. Abdullah et-Tusterî (k.s) hazretler..
Ey kardeşim, bilmiş ol ki ilimler insan ruhunda gizli bir halde mevcut olup tüm insanlar ilimleri öğrenmeye kabiliyetlidir. Bazı ruhlar sonradan meydana gelen herhangi bir arıza ve sebepten dolayı bu kabiliyetini kaybedebilir. Bunu şu hadislerden anlıyoruz: “İnsanlar, şirk ve küfürden temiz bir hal..
Peygamberimiz (a.s) Kubâ’da ondört gece kaldı.(1) Külsûm b. Hidm’den, mirbedini (hurma serme ve kurutma yerini) alıp Kubâ Mescidi'ni yaptı ve içinde namaz kıldı, kıldırdı.(2) ..
Akraba da olsa, zaruret olmadıkça, bir kabre, iki kişi gömülmez. Ancak ihtiyaç halinde bu caiz olur. Örneğin Bedir Savaşı'nda kefen bulunamadığı için bir kabre iki şehid gömülmüştür...
266. Mücâhid'den şöyle dediği rivayet edilmiştir: "Lokman Hekim (as) kalın dudakları, geniş tabanları olan Habeşli bir köle idi. İsrailoğullarına baş kaldırmıştı."..
...Cennetlik olmuştu. Bu zât, ashâb arasında bulmaca gibi sorulurdu: “Bilin bakalım! Hiç namaz kılmadan Cennet’e giren adam kimdir?” Cevap: “Şehid çobandır!”..
Cabir b. Abdullah’ın bildirdiğine göre; Zâtürrika’da, müşriklerden birisinin karısı öldürülmüştü. Peygamberimiz Aleyhisselamın İslâm mücahidleri ile Zâtürrika’dan ayrıldığı sırada, kadının başka bir yerde bulunan kocası karısının durumunu öğrenince, Peygamberimiz Aleyhisselamın ashabından kime yeti..
Yolumuzda latâif diye isimlendirilen ve insan vücudunda belli yerleri bulunan ve bu yerlere yoğunlaşarak belli miktarlardaki kelime-i tevhidi okuma usulüdür...
“Allah’ın kullarından birtakım insanlar vardır ki, enbiya değiller, şehit de değiller; ama kıyamet gününde Allah katındaki makamlarından dolayı nebiler ve şehitler kendilerine imrenerek bakacaklardır."..
Sufi zâhidlerden Ebû Muhammed Abdullah b. Hubeyki Yusuf b. Esbat’ın sohbetinde bulunmuştu. Aslen Kûfeli idi ama Antakya’da ikâmet ederdi,..
Sûfi zâhidlerden Ebû Abdullah Ahmed b. Yahya Cellâ, aslen Bağdatlı olup Remele ve Şam’da ikamet etmiştir...
“Onların ruhları, birtakım yeşil kuşların içindedirler. Onlar için Arş’ta asılmış birçok kandiller vardır. Cennet’ten her diledikleri yere uçarlar, sonra da kandillere girerler.....
Evvel tevhîdi zikret, Sonra cürmünü fikret. Var yoluna doğru git. Derviş olayım dersen...
“Bismillâhirrahmânirrahîm. Ebû Kuhâfe’nin oğlu Abdullah (Ebû Bekir)ın dünyadan göçerken, son deminin nihayetinde; âhirete giderken, ilk deminin başında kâfirin imana, günahkârın tevbeye geldiği, yalancının doğru söylediği dakikadaki ahid ve vasiyetidir. ..
Sûfîlerin sözleri arasında en çok geçen ıstılahlardan biri de şâhid kelimesidir. Falan ilim şâhidi ile, filân vecd şâhidi ile, falan hâl şâhidi iledir, derler ve şâhid sözü ile, o anda insan kalbinde hazır ve mevcut olan şeyi kastederler...
Ey cemaat! İçinize sinen manevî şeytanın boynunu, kelime-i tevhidi ihlâsla söyleyerek kırınız. Mücerred kelime ile yetinmeyiniz. Tevhid kelimesi şeytanı yakar; fakat onu tam söyleyebilmek mesele. O büyük kelâm, iman sahiplerine nur, şeytan tayfasına ateş olur. Kalbinde binlerce ilâh yattığı hâlde ..