Rasûlüllah (s.a.s.) Efendimiz, simâca insanların en güzeli, ahlâk yönünden de insanların en üstünüydü. ``Sizin en hayırlınız, ahlâken en üstün olanınızdır.´´ ``Ben ancak güzel ahlâkı tamamlamak için gönderildim´´ buyurmuştu. Nitekim Kur´ân-ı Kerîm´de ``Aziz Peygamberim, şüphesiz sen en üstün bir ah..
Bir gün Hz. Peygamber (s.a.s.), ashabını topladı: - Bu gün Allah’ın Salih kullarından biri öldü. Ölen kardeşiniz için Allah’ın rahmet ve mağfiretini dileyiniz, buyurdu. ..
Muaz b. Cebel der ki: “Ya Rasûlallah! Bana bir tavsiyede bulun.” ..
Ebû Zerrü’l-Gıfârî der ki: - Yâ Rasûlallâh! Bana, bir tavsiyede bulunur musun? ..
Tasavvuf tarihinin önemli simalarından Zünnûn Mısrî (IX. y.y.), kendisine bir yıl mürit olup hizmet ettikten sonra İsm-i Azam'ı (Allah’ın bütün vasıflarını ifade eden en yüce adı) öğrenmek isteyen Yusuf b. Hüseyin'in arzusunu yerine getirmedi. ..
Rasûlullâh Efendimiz (s.a.s.) her daim güzel koku kullanır, insanları da bu hususta teşvik ederdi...
Kur’an ve sünnetten ilham alınarak tesis edilen; kalbi temizleme, nefsi terbiye usulüne “Tasavvuf” adı verilmektedir…..
Ebû Tâlib’in hanımı olan Fatıma binti Esed, Mekke’de Müslüman olmuş, Allah yolunda Medine’ye hicret etmiştir. O; iyi halli, ahlaklı ve faziletli bir hanımefendi idi. Peygamberimize küçük yaşta iken mürebbilik etmişti. Peygamberimizin yanında, onun büyük bir mevkii ve itibarı vardı. Efen..
Allah Rasûlü (s.a.s), yüce bir ahlak üzereydi...
Allah Rasûlü (s.a.s), içtimaî hayatta, beşerî münasebetlere son derece önem verirdi...
Allah Rasûlü (s.a.s) Efendimizin, gündelik hayata dair uygulamalarına “zevâid sünnetler” adı verilir...
Allah Rasûlü (s.a.s) Efendimizin, gündelik hayata dair uygulamalarına “zevâid sünnetler” adı verilir...
Allah Rasûlü (s.a.s) Efendimizin, gündelik hayata dair uygulamalarına ``zevâid sünnetler´´ adı verilir...
Allah dostlarından Ebû Zekeriyya hasta döşeğinde ölümle pençeleşiyordu. Yakın dostlarından biri kendisine: ``Lâ ilahe illallah, Muhammedü’r-Rasûlullah´´ kelime-i tevhidini telkin etmek istedi. ..
Şecaat; savaş ve şiddet sıralarında cesaret ve yüreklilik göstermek demektir. Necdet de, korku ve dehşet yerlerinde, olağanüstü durumlar karşısında sabır ve sebat göstermek, korkuya düşüp uygunsuz iş yapmamak, demektir. Şecaat ve necdet hasletlerinin her ikisi de, Peygamberimiz aleyhis..
Peygamberimiz aleyhisselam, hayâ hakkında şöyle buyurmuştur:..