“Ya Rabbi göz nuru gönül huzuru olacak eş ver, evlat ver, seni sevenlere örnek eyle bizi.” Bu duada bizler Ya Rabbi mutlu olalım. Gözümüz aydın olsun, yuvamız cennet olsun. ..
Peygamberimiz (s.a.s) buyuruyor ki: “Cennete sadece merhametliler girecektir.” Orada bulunan sahabiler: “Yâ Rasûlallah! Biz, hepimiz merhametliyiz” derler. Peygamberimiz (s.a.s) onlara şöyle cevap verir: “Sırf nefsini esirgeyen kimse merhametli değildir; merhametli kimse hem kendini ve hem d..
Anadolu velîlerinin büyüklerinden. İsmi, Ahmed bin Hâcı İbrâhim’dir. 1769 (h.1183) senesi Rabîu’l-Evvel ayının on birinci gecesi, Niğde’nin Bor kazâsında doğdu...
Hayri Baba (kaddesallahu sirruh) Hazretleri bir gün şöyle anlattı. "Hasan-ı Şazeli Hazretlerinin okumuş olduğu evratlardan bir tanesini hoşlandığım için bir kaç gün okudum...
İslam dini, insanların muaşeretine (birbiriyle görüşüp konuşmalarına, toplum halinde medeniyet üzere yaşamalarına) büyük bir önem vermiştir. Müslümanların birbirleriyle geçinmelerinde samimiyet, tevazu, sadelik, zorlanmama, karşılıklı yardım, nezaket, saygı, sevgi ve hayırseverlik bir esastır. İsl..
Peygamberimiz (a.s), dinimizin en önemli ibadeti olan namazı konu edindiği bir hadis-i şeriflerinde:..
Veliler velisi Gavsıazam Seyyid ABDULKÂDİR GEYLÂNÎ Hz.’lerinin Hayatı ummanında seyrân… Yâ Selâm!..
. Useyr b. Câbir anlatıyor ve diyor ki: “Kûfe’de bir mecliste idik. Meclis dağılınca bir gurup insan orada kalıyordu. Aralarında öyle bir adam vardı ki onun gibi tatlı konuşan insan görmemiştim. Onu çok sevmiştim...
Peygamberimiz (a.s), hicret yolunda Hz. Ebu Bekir, Âmir b. Füheyre ve Abdullah b. Uraykıt ile birlikte Ümmü Ma'bed adında birinin çadırına uğradı. ..
Gönülden Allahü Teâlâ'dan başka her şeyi çıkarıp, hep O'nunla olmak olan "fakr" mertebesine ulaştım...
Kendini tanımak, bilmek istersen, iki şeyden yaratılmış olduğunu bilmelisin. Biri zahirî kalıp. Buna beden derler. Göz ile görülebilir. Diğeri bâtın [içyüz, görünmeyen taraf] mânâsındadır. Ona nefs derler, ruh derler ve kalb derler. ..
Belâyı tatmadıktan sonra aldanman eksik olmaz. Bulunduğun hâl yalnız seni sevince boğmasın. Çünkü sevinç geçici şeydir...
Hasan (r.a) diyor ki: “Eyyûb’un (a.s) geriye (sağlam olarak) yalnızca iki gözü, kalbi ve dili kalmıştı. Kurtlar bedeninde yüzüyordu. Bu halde, yedi sene kilisede kaldı.” (Râviler, yedi seneden sonra daha ne kadar gün veya ay orada kaldığı konusunda ihtilaf etmişlerdir.)..
Övülen münâzara, halis bir niyet, sağlıklı bir yol izleyişiyle yapılan ve hayırlı sonuç doğuran münâzaradır...