Allah Rasûlü (s.a.s), pekçok hususta gerek kalbî, gerekse fiili olarak çokça dua buyurmuştur...
İslamiyet; ruh ve cesedi koruyan, dünya ve ahirete ait bir dindir. Onda ifrat da yoktur tefrit de. Dinimiz, bedenin hastalıklardan korunmasını teşvik etmiş, bunun için de gerekli tedbirleri almayı, zamanında doktora başvurmayı, hülasa gereken sebeplere yapışmayı emretmiştir. Buharî ve Müslim”de..
Peygamberler (a.s) tarafından, emir ve tavsiye edilen fiillere, fıtrat sünneti denir. Başka bir deyişler fıtrat; bütün Peygamberlerin (a.s) benimsedikleri ve üzerinde birleştikleri sünnettir. ..
İman, bir mümini yüce Allah'a bağlayan temel esastır. Bu nedenle, sık sık iman bağının hatırlanması ve güçlendirilmesi gerekir...
Peygamber Efendimiz (s.a.s), Cenâb-ı Hakk (c.c)'ı sevabı bol olan bazı zikir cümleleriyle tesbih etmiştir...
Dua ve niyaz ibadetin bir parçasıdır. Müminler, Allah’a hamd etmek, şükretmek af ve mağfiret dilemek için el açıp yalvarırlar. İlahi dinlerde ve İlahi olmayan diğer inanışlarda duanın var olduğunu görüyoruz...
Hz. Muhammed(s.a.v.) evrensel bir eğitim öğretim sistemi getirmiş ve bütün kalpleri bütün ruhları bütün akılları bütün nefisleri ideal ufka yükseltecek bir mesaj sunmuştur...
Besmele-i şerîf, bir müminin bütün hayırlı işlerinde kullanması gereken adeta ilahî bir anahtardır...
Hz. Ebû Hüreyre der ki:"Ben Allah Rasûlü'nden iki kap ilim aldım.Bunlardan birini halka anlattım. Diğerini eğer meydana çıkarıp anlatacak olsaydım,şu boynum giderdi."..
"Bu rüyâ, doğru bir rüyâdır. Resulullah tehlikede" diye düşünerek, sabahı beklemeden, yanına sâdık adamlarından 20 kişi alır ve süratle Medine-i Münevvere'ye varır...
Tevâzu, bir müslümanda bulunması gereken vasıflardandır. Bu güzel haslet, elbette yaratılmışların en seçkini olan Hz. Muhammed'de (a.s) en üst seviyedeydi...
Peygamberimiz (s.a.s), amcası Hz. Abbas’a: “Sana on şeyi haber vereyim ki, onları işlediğin zaman Allah, senin günahının evvelini ve âhirini, yenisini ve eskisini, kasıtlısını ve kasıtsızını, küçüğünü ve büyüğünü, gizlisini ve açığını bağışlasın” ..
..... Tasavvuf bir terbiye sistemi demek. İslâm içinde bir terbiye okulu. Amaç, insana "Allah'ı görüyormuş gibi yaşama" disiplini kazandırmak. Ya da kişiliğe, "Siz O'nu görmeseniz de O'nun sizi gördüğü" bilincini yüklemek... ..
Allah’a ve Resûlü'ne itaat edin, sakın birbirinizle ihtilaf etmeyin, çekişmeye girmeyin; yoksa yılgınlığa düşersiniz, rüzgarınız (kuvvetiniz) gider. Bir de tam manasıyla sabredin. Çünkü Allah (c.c.) sabredenlerle beraberdir. (Enfal Suresi–46) Muaz’ın (r.a.) şöyle dediği rivayet edilmiştir: Re..
"Hiçbirşey hariç olmamak üzere her şey Allah’ı zikr u tesbih eder. Lakin siz, onların zikrini anlayamazsınız” (İsrâ Sûresi, 17/44) İçinde yaşadığımız şu muazzam kainatta her şey sureti itibariyle kendisini yaratan Allah’ın (c.c) varlık ve birliğine işaret ederken, lisân-ı hâliyle de her an kesint..
"Allah'ı, yeminlerinizden dolayı iyilik etmenize, (fenalıktan) sakınmanıza, insanların arasını bulmaya engel yapmayın. Allah (herşeyi) hakkıyla işitici, kemaliyle bilicidir" (Bakara, 224)..