Abdullah Demircioğlu hocamız bu hadis dersinde, sünneti ihya etmenin ve ilim meclislerine katılmanın faziletine dikkat çekerek ilim talebesine meleklerin ve mahlûkatın dua ettiğini anlatıyor. Hadislerin sıhhati, sahabenin rivayetteki titizliği ve Enes b. Mâlik ile Ebû Hureyre’den örneklerle açıklanı..
Hocamız “Sünnetleri İhya Etmek” başlıklı dersinde, Kur’an’ın birinci, Sünnet’in ikinci kaynak olarak önemini, hadis ilminin râviler aracılığıyla titizlikle korunmasını ve sahih sınıflandırmaların güveni sağladığını anlatır; uydurma rivayetlere karşı uyarır, hadis ilmini yaşatmanın bereketini ve sünn..
Bu sohbet, Resûlullah ﷺ’in sahabelerine Allah’ı zikretmenin altın ve gümüşle infak etmekten, hatta düşmanla savaşmaktan daha faziletli olduğunu bildirdiği hadisleri özetler; ayrıca sürekli olarak dilini Allah’ın zikriyle ıslak tutmanın önemini vurgular. Hadisler Tirmizî, İbn Mâce ve Ahmed b. ..
Efendimiz ﷺ buyuruyor: “Bir topluluk Allah’ı zikretmek için bir araya gelirse, onları melekler kuşatır, üzerlerine rahmet iner, kalplerine sekînet dolar.” (Müslim, Zikr 40) Resûlullah ﷺ buyurmuştur: “Kim Allah yolunda can vermeyi gönülden isterse, yatağında ölse bile Allah ona şehit..
Bu hutbede Abdullah Demircioğlu Hocamız, yeni hicrî yıla sağlık ve afiyetle ulaşmanın Allah’ın bir lütfu olduğunu hatırlatarak şükrün önemini vurgulamaktadır. Şükürle birlikte sabrın da müminin her hâlini hayra çeviren temel bir tutum olduğunu ifade etmektedir. Ayrıca hidayet üzere olmayanlar için d..
Takva, teslimiyet, adamak, can ve malı Allah için feda etmek, imtihana rıza.....
Ebû'd-Derdâ -radıyallahu anh-'dan rivayet edildiğine göre o şöyle demiştir: Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurdu: «Size amellerinizin en hayırlısını, melikiniz olan Allah katında en değerlisini ve derecelerinizin en yüksek olanını altın ve gümüş infak etmekten daha hayırlı, düşmanl..
Bu hutbe Allah’a hamd ve Resulüne salat ile başlamakta ve Kur’an’dan “Ya Büneyye” ayeti ile bir hadis-i şerifin okunmasıyla devam etmektedir. Anne babaya itaate ayrı bir önem verilmiş, Hz. Nuh’un oğluna nasihatinden hareketle Kur’an’ın “öf bile demeyin” emri hatırlatılmıştır. Peygamber Efendimiz’in ..
Muhterem hocamız, Kur’an-ı Kerim’de adı geçen Harut ve Marut isimli meleklerin kıssasını detaylı şekilde anlatıyor. Harut ve Marut’un Babil’de insanları imtihan etmek üzere gönderildikleri ve özellikle sihrin zararlarına dikkat çektikleri ifade ediliyor. Muhtelif pek çok konudan bahsediyor...
Abdullah Demircioğlu, bu sohbetinde "Vuslat" yani buluşma veya kavuşma kavramının önemini vurgular. Demircioğlu, insanlara teşekkür etmenin Allah’a teşekkür etmekle eşdeğer olduğunu belirtir. Peygamberimizin "İnsanlara teşekkür etmeyen, Allah’a da teşekkür etmez" sözünü alıntılar. Samimi bir şekilde..
Nebî sallallahu aleyhi ve sellem şöyle buyurdu: "İnsanı helâke sürükleyen yedi şeyden sakınınız." Sahâbîler: – Yâ Resûlallah! Bu yedi şey nedir? diye sordular. Resûl-i Ekrem şöyle buyurdu: "Allah'a şirk koşmak, sihir ve büyü yapmak, – haklı olarak öldürülen müstesna- Allah'ın öldürülmesini haram ..
Namazdan sonra dua etmek, tesbihat yapmak Efendimizin sünnetlerindendir. ..
“Onlar ayakta dururken, otururken, yatarken Allah’ı zikrederler. Göklerin ve yerin yaratılışını tefekkür eder, düşünürler…” Âl-i İmrân, 3/191. Rabbini zikreden ile zikretmeyenin durumu, diri ile ölünün durumu gibidir.” Buhârî, Deavât, 66...
Cebrail (a.s.)'in bizzat soru sorarak ve cevaplarını tasdik ederek telkin ettiği "Cibril Hadisi" olarak geçen hadisi şerifte biz Müslümanlara; islam, iman ve ihsanın ne olduğunu Resulullah Efendimiz (s.a.v) açıklıyorlar...
Bilesiniz ki Allah dostlarına asla korku yoktur; onlar üzüntü de çekmeyecekler. Onlar ki, iman etmişler ve takvâya ermişlerdir, işte onlara hem bu dünya hayatında hem de âhirette müjdeler olsun! Allah’ın sözlerinde değişme olmaz; (öyleyse) en büyük kazanç budur. (Yûnus, 62-64)..
Muhammed İkbal ile birlikte miting alanında bulunan herkes hüngür hüngür ağlamaktadır. Çanakkale’ye toplanan yardımların yanında, kardeşlerine bolca dualar da gönderirler. Bu fedakârlıkları ile yetinmeyen şerefli Pakistan halkından bazı gönüllüler, canlarını da feda etmek üzere Çanakkale’ye gelirler..