Muridan
Hacı Mustafa Hayri Efendi (K.S)

Hayri Baba Kaddesallahu Sırruh Hazretleri, bir gün bir toplulukta ihvanlara hitaben "Sa­baha kadar tespih çeken, Akşama kadar oruç tutan, namaz kılan, ama şeyhinin ve tarikatın hakkında Acaba şeyhim gerçekten şeyh midir? Değil midir? Diye tereddüde düşen veya şeyhinin aile efradının yaşantısı ve şeyhinde kendi düşünce ve görüşüne göre ayıp, kusur arama gibi işlere kalkışan müridin manevi sigortası atmış olur. Za­hiren evinizin sigortası atınca her ne kadar bağlı bulunduğunuz hatta elektrik olsa da, sizin evinizin elektriğinin yanmadığı gibi bu müridin manen sigortası attığı için şeyhinden gerekli feyzi alamaz ve bu yolda pek ilerleyemez. Evet, çektiği tespihten, tuttuğu oruçtan, kıldığı namazdan bir sevap alır. Ama tarikat adabına ve usulüne ve edebine riayetsizlikten dolayı şeyhine karşı olan içindeki bo­zukluktan, kendinin o bozukluğu, kendine mani ve perde ol­duğundan şeyhi vasıtasıyla gelecek feyizden ve nurdan nasibini tam alamaz, feyzini tam alamayınca da akranlarından geri kalır, terakki edip yükselemez, ilerleyemezsiniz" buyurmuşlardı.
Tarikat yolu yokluk yoludur. Varlık, benlik yapmak bu yolda şid­detle yasak. İnsanın, kendini beğenmesi büyük kabahat, çünkü in­sanın kendi nefsi "adivullahdır" yani nefis Allah Celle Celaluhü hazretlerinin düş­manıdır. Sen Allah Celle Celaluhü hazretlerine dostluk ilan edip bu iddiada bulunacaksın, sonra da onun düşmanı olan nefsini sevip be­ğeneceksin, bu olur şey değildir.

Top