Hâlisiyye Şubesinin Kurucusu Şeyh Abdurrahman Halis Et-Tâlebânî Kimdir
	
		 
	
		Abdurrahman Hâlis İbn eş-Şeyh Ahmed Bin eş-Şeyh Molla Mahmud ez-Zengenî. Kadiriyye’nin Hâlisiyye şubesinin kurucusu olup, Şeyh Ahmed et-Talebanî’nin oğludur. Kerkük’ün Tâlebân köyünden ve Kürtlerin Zengene aşiretindendir. 1212/1797 tarihinde Tâlebân köyünde doğmuştur. Kuvvetli bir medrese eğitimi almıştır. Kürtçe ve Arapça’nın yanısıra Farsça ve Türkçe’yi de çok iyi öğrenmiştir. Kadirî şeyhlik icâzetini pederinden almıştır. Pederi Şeyh Ahmed Efendi de icâzetini ceddi Şeyh Mahmud’dan almış, o ise Şeyh Ahmed el-Hindî el-Lahorî’nin halifesidir. Bu şekilde silsile Şeyh Abdülkadir-i Geylânî’ye vasıl olur. Her dört lisanda dîvânı vardır. Mesnevî’nin ilk 18 beytine Farsça manzum bir şerh yazmıştır ki, matbudur. (Kitâbu’l-Ma’ârif Fi şerhi Mesnevi-yi Şerîf, Rızâ Efendi Basmahanesi, 1284. Bağdat). Türkçe ve Farsça gazelleri ile şöhret bulmuştur. Bu gazellerin bir bölümü aynı kitabın ikinci kısmı olarak basılmıştır. Şiirlerinde Hâlis mahlasını kullanmışlardır.
	
		 
	
		Abdurrahman Hâlis’in Türkçe bir muhammesi şu şekildedir:
	
		 
	
		مخمّس من كلام خالص
	
		 
	
		عجبا دهره صالان شورقیامت بومیدر
	
		عالمه شعله ویرن عارض وقامت بومیدر
	
		مست ایدوب جاذب أرباب كرامت بومیدر
	
		عجبا گوڭلمی صید ایلین آفت بومیدر
	
		بنی مجروح و ثریشان ایدن آفت بومیدر
	
		 
	
		Acabâ dehre salan şûr-ı kıyâmet bu mudur
	
		Âleme şu’le veren ârız u kâmet bu mudur
	
		Mest edüb câzib-i erbâb-ı kerâmet bu mudur
	
		Acabâ gönlümü sayd eyleyen âfet bu mudur
	
		Beni mecrûh u perîşan eyleyen âfet bu mudur
	
		(Şeyh Abdurrahman Hâlis Et-Tâlebânî, 1284:57)
	
		 
	
		Abdülkadir-i Geylânî’nin menâkıbı olan Behcetu’l-Esrar kitabını Türkçe’ye tercüme etmiştir. 1275/1859 tarihinde vefat etmiş olup, Kerkük’teki hankâhında medfundur. Birçok halifesi olup oğulları, Şeyh Ali, Şeyh Abdülkadir ve Şeyh Rıza Talebânî ve Abdulvâhid Tâlebânî’dir.[4] Anadolu’daki en önemli halifelerinden biri Urfalı Seyyid Hacı Osman Dede Efendi’dir. Diğer bir halifesi de Urfalı Şeyh Abdülkâdir Sıddîkî Efendidir ki, Urfa Meb’usu Şeyh Mustafa Safvet Efendi’nin kayınpederidir.[5] 1315/1897 tarihinde 91 yaşında vefat etmiştir. Şeyh Abdurrahman Hâlis et-Talebânî’nin Oğullarından Şeyh Ebu’l-Muhsin Ali et-Talebânî pederinin makamına postnişîn olmuştur. Kuvvetli bir medrese eğitimine sahipti. Fıkhi konuda basılmamış bir hayli eseri vardır. 1330 tarihinde vefat etmiş olup, Kerkük’te babasının yanına defnedilmiştir. Onun da bir çok halifesi olmuştur. Urfa mebusu Şeyh Mustafa Safvet (Yetkin) (Vefatı:1950) bu zâtın hulefasındandır.[6] Bunun yanısıra Harputlu Hacı Muharrem Hilmî Efendi (Vefatı:1384/1964) , Besnili Halîl Baba ile Malatyalı Mustafa Hayrî Baba (Vefatı: İstanbul 1979)[7] bu silsileye bağlıdır. Üçüncü oğlu Şeyh Rıza Efendi (tevellüdü: 1253) ise babası gibi güçlü bir şairdi. Aynı zamanda kuvvetli bir medrese tahsiline sahipti. Kürtçe, Arapça, Farsça ve Türkçe şiirlerini içeren divânı 1946 yılında yeğeni Ali et-Talebânî tarafından Bağdat’ta basılmıştır. Bu divân’da Sultan Abdülazîz Sultan ve II. Abdülhamid Han ile ilgili medhiyeler bulunduğu gibi, dönemin Sadrazam vs.diğer devlet ricaline ilişkin medhiye ve hicviyeleri vardır. Hicivlerinde bazen ağır ifadeler göze çarpmaktadır. Şeyh Rıza’nın Sultan Abdülazîz’e Farsça medhiyesi şu şekildedir:
	
		 
	
		درمدح سلطان عبدالعزیزخان
	
		 
	
		كردم بكارنامۀ شاهان بسی نگاه
	
		برهمزدم جریدۀ این كهنه كارگاه
	
		ارحال خسروان زمان جستم آگهی
	
		آنان كه بوده اند خداوند دست گاه
	
		ساسانیان بحكمت و سامانیان بملك
	
		عبّاسیان بدولت , سلجوقیان بجاه
	
		هرچند خواستم كه بیایم نه نیافتم
	
		شاهی بفرودولت (عبدالعزیزشاه)
	
		چشم وسپهرودیدۀ دوران ندیده است
	
		شاهنشه بدین حشم ولشكروسپاه
	
		این تخت این أساس واین گنج واین گهر
	
		وین تاج وتخت واین علم وچتروبارگاه
	
		این لشكرنظام كه كركرده گوش چرخ
	
		أزنالۀ نفیربهرشام وصبحگاه
	
		خرشید سایه گستروجمشید تاجور
	
		داراي بنده پروروسلطان دین پناه
	
		فخردول ملاذ ملل مایۀ أمل
	
		ظل خدا امام هدا سایۀ الاء
	
		میگفتم أزستایش اوشمّۀ ولی
	
		یاراي هركسی نبود مدح پادشاه
	
		كي دارد احتیاج بتعریف چون منی
	
		بسط جلال شه كه زماهیست تا بماه
	
		خواهم یكی مساعده ازطبع تادهم
	
		داد سخن بمدحت ودستورپادشاه
	
		صدری كه گرتلافی وافی نمیشود
	
		دولت خراب گشتی وملّت شدی پناه
	
		محمود ندیم پاشا صدری كه بردرش
	
		كرداست چرخ قامت تعظیمرا دوتا
	
		یك یك بدست بازود رأیي رزین بیست
	
		هررخنه كه یافته بنیاد ملك راه
	
		دم دركش اي (رضا) كه ندارند نسبتی
	
		دریاؤقطره ذروخرشیدوكوه گاه
	
		(Şeyh Rızâ-yı Tâlebânî, Divân, 1946:161-162)
	
		 
	
		Sultan II. Abdülhamîd’e ise iki Türkçe medhiyesi mevcuttur:
	
		 
	
		I.
	
		 
	
		Sultân Abdülhamîd
	
		 
	
		Serîr-i saltanat-ı meliku’l-Yümn-i Âl-i Osmandır
	
		Hilâfet-i hânedan-perverde-i Abdülhamîd Hândır
	
		Vekîl-i Fahr-i Âlem zübde-i zürriyet-i Âdem
	
		Emîru’l-Mü’minîn Zıll-ı Hudâ mahbûb-ı Yezdândır
	
		Bilinmez hey’et-i şâhânesi aks-i tecellâdan
	
		Melikdir yâ melik-i şâh-ı cihân yâ mâh-ı tâbândır
	
		Hired-i meydân âciz akl-ı küll-i kâsır
	
		Reh-i endîşe bağlı kuvve-i idrâke hayrandır
	
		Elde kâse-i şems u kamer dergâhına karşı
	
		Bükülmüş sânki gerdûn bir gedâ-yı kâse-gerdândır
	
		Basıp nâf-ı zemîne ‘Arşa çıkmış taht-ı iclâli
	
		Değil bâd üzre devrân eyleyen taht-ı Süleymandır
	
		Bulunmaz gülşen-i ‘asrında gamdan dîde-i giryân
	
		Nesîm-i re’fetinden gül gibi bülbül de handândır
	
		O günden kim işitmiş sıyt-ı ‘adlin çarh-ı dûn-perver
	
		Benimle etdiği cevr u cefâlardan peşimândır
	
		Yaka kurtarmak ister pençe-i kanûn-ı ‘adlinden
	
		Anınçun gâh yer altında gâh ebr içre pünhândır
	
		Yine çıkmaz o şâhın uhde-i medh u senâsından
	
		Rızâ ger fi’l-Misl fenn-i suhendânîde Hassândır
	
		Hemîşe tâ kamer revnak-fezây-ı târem-ı hadrâ
	
		Hemîşe tâ Zühal ârâyiş-i eyvân-ı keyvândır
	
		İlâhî berkarâr olsun âfiyet üzre
	
		Vücud-ı pâdişâh-ı ‘asrımız kim cûd u ihsândır
	
		(Şeyh Rızâ Talebânî, Dîvân, 1946:210-211)
	
		 
	
		II.
	
		 
	
		قل هوالله أحد  Hırz-ı mâh-ı efserin
	
		Mest-i sahbâ-yı الم نشرح dil-i dânişverin
	
		Müsteşârın ‘akl-ı evvel hemdemin روح الأمین
	
		Destgîrin feyz-i akdes İsm-i A’zam yâverin
	
		Tâc u tahtın tâ ebed mahfûz الله الصمد
	
		Ayetu’l-Kursî meded انّا فتحنا rehberin
	
		Rîzesinin âsitânın durretu’t-Tâci’l-Mulûk
	
		Kurratu’l-‘Ayn-ı salâtîn hâk-ı pây-ı enverin
	
		Bir cihân küffara karşı gamze-i hûbân gibi
	
		Saf çeküb âmâde-i hicâ-ı(?) sipâh-ı safderin
	
		Tâc u taht-ı devlet-i Yunan dil-i âşık gibi
	
		Sîne-çâk nahun sümm-i semend-i askerin
	
		Cevher-i ferdin vücudu yok diye câhil değil
	
		Nass-ı kâtı’dır bu dâva üzre nuk-i hancerin
	
		‘Arşa asma korkarım ‘Arşı da etsün rahnedâr
	
		Cevher-i ferdikyan tîğ-i Süreyya cevherin
	
		Hüdhüd şâhid Sebe’ u sâye-i bâl-ı hüma
	
		Yadem bâd-ı sabâdır rahş-ı âhu-peykerin
	
		Cânişîn-i Fahr-ı âlemsin ‘aceb mi olsalar
	
		Hayy-ı kâimle hesâbı bir gelür Abdülhamîd
	
		Cem kulun Key bende Hakân köle Kisra çâkerin
	
		Çok devam etsün gerek zât-ı adâlet-güsterin
	
		Merhamet-kâra Süleyman-haşmeta Şâhinşeha
	
		Ey Rızâ leb-teşne-i ihsân-ı âlem-perverin
	
		Şefkat-ı millet-nevâzın sorsa kimdir bu Rızâ
	
		Tâlebânî Abdurrahman-zâde muri-yi ahkarın
	
		Mihr-i mâh oldukça rûz u şeb tâbân ola
	
		Evc-i burc-ı saltanatında âfitâbî manzarın
	
		(Şeyh Rızâ Talebânî, Dîvân, 1946:225-226)
	
		 
	
		Şeyh Rıza Efendi çok kere İstanbul ve Kahire’de bulunmuştur. Bu ziyaretleri sırasında, Yıldız sarayında da misafir edilmiş, Sultan II. Abdülhamid Han’ın iltifatını görmüştür. Hatta Sultan’ın emriyle hazineden kendisine maaş da bağlatılmıştır. Son senelerinde Bağdat’ta ikamet etmiş olup, babasının orada Muradiye Camii bitişiğinde kurduğu tekkede postnişîn olmuştur. 1327/1909 tarihinde orada dizanteri hastalığından vefat ederek Şeyh Abdülkadir-i Geylânî’nin camii bitişiğindeki hazirede defnedilmiştir. Bu sülaleden Kerkük’teki Kadirî-Halisî hankâhının son postnişîni 1992’de vefat eden Şeyh Hüsamuddin el-Hâlisî et-Tâlebânî idi. Şeyh Hüsamuddin et-Tâlebânî’nin oğlu ise Irak Kürdistan Yurtseverler Birliği başkanı ve şimdiki Irak cumhurbaşkanı ünlü Celâl et-Tâlebânî’dir.  Yine bu aileye mensup Mükerrem et-Tâlebânî 1970’li yıllarda Irak hükümetinde bakanlık yapmış olup, Irak Komünist Partisi’nin ileri gelenlerindendi. Mükerrem et-Tâlebânî 90’lı yıllarda ise, Şeyh Osman Abdülaziz’in (Vefatı: 2000) önderliğindeki Irak Kürdistan İslâmî Hareketi’ne katılmıştır.
	
		(Abdülkerim el-Müderris, 1403/1983:206, 271-72, 398-400; Şeyh Rıza Tâlebânî, Divân, 1946; Haydarîzâde, İbrahim –Şeyhülislâm-, 1327:4-5; Hüseyin Vassaf, Sefîne, 2006:1/142, 3/466-467; Tavakkoli, 2000:192; Bursalı Mehmed Tahir, Osmanlı Müellifleri, 1342:30; Sadık Vicdânî, 1995:135-143; Bruinessen, 1992:221-222; 1995:17-47; 2000:13-36; Marufoğlu,1998:169; Hacı Muharrem Hilmî Efendi, 1976: 49-50).
	
		 
	
		 
	
		Bibliography
	
		 
	
		Abdülkerîm Muhammed El-Müderris, 1403/1983. ‘Ulemâuna Fi Hidmeti’l-‘İlmi Ve’d-Dîn, Dâru’l-Hurriyye, Bağdat
	
		 
	
		Abdülkerîm Muhammed El-Müderris, 1979-1983. Yâdé Merdân (Tezkâru’r-Ricâl-Remembering The Great Men) , Cilt. 1-2, Mecma’u’l-İlmiyyi’l-Kurdî, Bağdat (2005 yılı Ağustos ayında 104 yaşında vefat eden Şeyh Molla Abdülkerim El-Müderris’in iki büyük ciltlik Sorani kürtçesiyle olan bu eseri Mevlana Halid-i Bağdadi ve Nakşibendi-Halidilik üzerine akademik düzeyde dahi bugüne kadar yapılmış en mükemmel çalışmadır. Böyle bir eserin Türkçe’ye kazandırılması şarttır.)
	
		 
	
		Albayrak, Sadık, 1996. Son Devir Osmanlı Uleması, Cilt. 1-5. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür İşleri Daire Başkanlığı Yayınları, İstanbul
	
		 
	
		Albayrak, Sadık, 1998. Son Devrin İslâm Akademisi/ Dâru’l-Hikmeti’l-İslâmiye, İz Yayıncılık, İstanbul
	
		 
	
		Bruinessen, Martin van,1992. Agha, Shaikh and State: The Social and Political Structures of Kurdistan, Zed Books Ltd. London
	
		 
	
		Bruinessen, Martin van, 1995. Kürdistan Üzerine Yazılar, Çev. İletişim Yayınları, 3. Baskı, İstanbul
	
		 
	
		Bruinessen, Martin van, 2000. Mullas, Sufis And Heretics: The Role Of Religion In Kurdish Society, Collected Articles, The Isıs Press, Istanbul
	
		 
	
		Bursalı Mehmed Tahir Efendi, 1342. Osmanlı Müellifleri, 3 Cilt, Maarif Vekâleti Neşriyatı, Matba’a-i ‘Amire, İstanbul
	
		 
	
		Hacı Muharrem Hilmî Efendi, 1976. Kâdirî Yolu sâliklerinin Zikir Makamları, Notlarla Neşreden: Süleyman Ateş, Pars Matbaası, Ankara
	
		 
	
		Haydarîzâde, İbrahim Efendi (Şeyhülislâm),1327/1329. Terâcim-i Ahvâl-i Sufiyye, Tasavvuf Mecmuası İçinde, No: 4-5
	
		 
	
		Hüseyin Vassaf, 2006. Sefîne-i Evliyâ, Cilt.1-5. Haz. Prof. Dr. Mehmet Akkuş- Prof. Dr. Ali Yılmaz, Kitabevi, İstanbul
	
		 
	
		Marufoğlu, Dr. Sinan, 1998. Osmanlı Döneminde Kuzey Irak, Eren Yayıncılık, İstanbul
	
		 
	
		Sâdık Vicdânî, 1995. Tarikatler Ve Silsileleri (Tomâr-ı Turûk-ı ‘Aliyye), Yay. Haz. İrfan Gündüz, Enderun Kitabevi, İstanbul
	
		 
	
		Şeyh Abdurrahman Halis Et-Tâlebanî, 1284. Kitâbu’l-Ma’ârif Fi Şerhi Mesnevî-yi Şerîf Ve Min Kelâmi Eş-Şeyh Abdurrahman (Farsça-Türkçe Gazeller), Rıza Efendi Basmahânesi, Bağdat
	
		 
	
		Şeyh Rıza Tâlebânî, 1946. Dîvân-ı Şeyh Rıza-yı Talebânî, Kürdçe, Farsça, Türkçe; Neşreden: Ali Et-Talebânî, Çaphâne-i Ma’ârif, Bağdât
	
		 
	
		Tavakkoli, Mohammad Raouf, 2000. The History Of Mysticism In Kurdistan (Tarîh-i Tasavvuf Der Kurdistan), İntişarât-ı Tevekkuli, Tahran-İran