Muridan
Rasûlullâh’ın Mucizeleri

Rasûlullâh’ın Mucizeleri

Rasûlullâh her yönüyle tam ve eksiksiz örnek bir mürşid idi. Onun birçok mucizeleri vardır. Burada onlardan birkaçını zikretmekle yetiniyoruz.

 1. Kur’ân Mucizeleri
 
 Mucize beşer kudretinin yapamayacağı olağanüstü hadiselere denilir. Bu peygamberlerden sadır olur. Nübüvvetini ispat eden en büyük delillerdendir. Peygamberimizin mucizesinin en büyüğü de Kur’ân-ı Kerim mucizesidir. Araplara meydan okumuştur ki onlar edebiyatta zirveye ulaşmışlar, şiir ve söz söylemede çok üstün bulunuyorlardı. Kur’ân onları kendi sureleri gibi bir sure yapmaya, bir ayetine benzer getirmeye davet ederek meydan okumuş, buna karşılık veremeyen Araplar da kılıca sarılmak suretiyle bu dini ortadan kaldırmaya kalkmışlardır. Kur’ân’ın mucizesini, insan sözü olmadığını inanmayanlar da kabul ediyorlardı. İşte onlardan Utbe b. Rabia, Kur’ân-ı Kerim’i dinledikten sonra şöyle demiştir:
 
 “Vallahi ben bundan önce mislini duymadığım bir söz işittim. Vallahi o ne şiirdir, ne sihirdir, ne de kâhin sözüdür. Kureyş’in fesahat ve belagat bakımından en üstünlerinden olan Velid b. Muğîre:
 
 “Muhakkak ki Allah adaletle, ihsan ile, akrabaya vergili olmakla emreder. Kötü sözden, münkerden ve taşkınlıktan yasaklar, tutasınız diye size böylece öğüt verir” ayetini Rasûlullâh (s.a.s) okurken işittiği zaman,
 
 “Bir daha oku” demiş Hz. Peygamber de tekrar okuyunca hayretini gizleyememiş ve muhakkak Kur’ân halâveti, güzelliği vardır diye itiraf etmiştir.
 
 
 
 2. Bir savaşta Katade b. Nu‘mân gözünden isabet almış ve gözü oyuğundan fırlamıştı. Rasûlullâh onu yuvasına koymuş ve onun gözü de iyileşmişti. Aynı zamanda diğer gözünden daha sıhhatli olmuştu. Hatta öyle ki diğer gözü hastalıktan dolayı çapaklanıp kızardığı zaman onda böyle bir rahatsızlık olmuyordu.
 
 
 
 3. Ayın İkiye Bölünmesi
 
 Peygamberimizin mucizelerinden biri de “İnşikâk-ı Kamer” hadisesidir. Kur’ân onu şöyle haber vermiştir.
 
 “Zaman yaklaştı. Ay bölündü. Onlar bir ayet gördüklerinde yüz çevirip şöyle dediler: ‘Bu devam eden bir sihirdir.”Ayın ikiye bölünme hadisesini bize haber veren Enes b. Mâlik, Cübeyr b. Mut‘im, Huzeyfe, Abdullah b. Abbas, Abdullah b. Ömer ve Abdullah b. Mesûd gibi sahabiler vardır.
 
 
 
 4. Mübarek Parmaklarından Suyun Fışkırması Olayı
 
 Buharî’nin tahrîc ettiği bir hadiste Enes’ten (r.a) Rasûlullâh’ın şöyle bir mucizesi nakledilmektedir. Rasûlullâh, Zevrâ mevkiinde iken ona parmaklarının arasından su fışkırarak akmaya başladı. Orada bulunanların hepsi abdest aldılar. Katade, Hz. Enes’e o gün orada kaç kişi olduklarını sordu. O da ‘üç yüz civarında vardık’ diye cevap verdiler. Yine Enes b. Mâlik (r.a) diyorlar ki:
 
 “İkindi vakti yaklaştığında Rasûlullâh abdest suyu araştırırken gördüm. Kimsede su bulamadılar. Bir kap su getirdiler, içine elini daldırdılar, suyun parmaklarından fışkırdığını gördüm. Bunun üzerine abdest almalarını emretti de son kişiye kadar herkes abdest aldı.
 
 
 
 5. Yemeğin çoğalması, bu mucize muhtelif zamanlarda birçok defa vukua gelmiştir.
 
 
 
 6. Direğin İnlemesi Mucizesi
 
 Rasûlullâh’ın mescidi, hurma direkleri ve dallarından yapılmıştı. Hutbeye çıktığı zaman bu direklerden birine dayanarak cemaate hitap ederlerdi. Bir kadının marangoz olan kölesine minder yaptırılınca artık vaaz ve nasihatler oradan yapılmaya başlamıştı. Tam o esnada bu direklerden deve yavrusunun böğürmesi gibi bir böğürtü işitildi. Mescitte bulunanların hepsi bu sesi işitmiş ve büyük bir kaynaşma ile ağlamaya başlamışlardı. Direk inlemeye devam ediyordu. Rasûlullâh bunun üzerine minberden inerek onu okşadı ve bağrına bastı. Bunun üzerine direğin iniltisi de kesilmiş oldu.
 
 
 
 7. Onun duası bereketiyle hastaların sıhhate kavuşması, illetlilerin iyi olmaları. Yukarıda da geçtiği üzere Katade’nin gözü bir savaşta ok isabetiyle çıkmıştı. Onu yerine olduğu gibi iade etmişti. Hz. Ali, Hayber’in fethi gününde gözünden rahatsızdı. Onu çağırdı. Gözüne tükürünce biiznillâh iyileşiverdi.
 
 Allah bir kimseyi sever ve ona ihsanda bulunursa peygamberlik verir ve ondan bu türlü mucizelerin zuhur etmesine kim mani olabilir? Kudret sahibi Cenâb-ı Allah murad ederse, murad ettiği her şey meydana gelir. Rasûlullâh’ın mucizeleri daha da çoktur. İsrâ ve miraç hadiseleri birer mucizedir. İbret ile bakılacak olursa hicret esnasında örümceğin mağaranın kapısına ağını germesi ve onu düşmen gözlerinden koruması mucizeden başka ne ile izah edilebilir? Ya Surakâ’nın başına gelenler…
 
 O’nun (s.a.s) duası da, bedduası da hemen kabul olunurdu. Abdurrahman b. Avf’a bereketle dua etmesinden sonra çok geçmemiştir ki o, Arapların en zenginlerinden olmuştu. Sâlebe için dua etmesi ve onun zengin olması, Muaviye’ye mekân tutması için dua buyurmaları ve onun bundan dolayı hilafete nail bulunması… Ellerinde çakıl taşlarının tesbih edişleri, Mekke’de bir taşın ona selam vermesi, Hz. Ali için fazla sıcak ve soğuktan etkilenmemeleri için dua etmeleri ve onun bundan sonra asla sıcak ve soğuktan rahatsız olması, duasının ne kadar bereketli olduğunu gösteriyor.
 
 İbnu Abbas’a fıkhı ve tevilini öğretmesi için Cenâb-ı Allah’a duasının neticesinde onun ilimde bir derya olması, Hz. Enes’e malının, çocuklarının çok olması, ömrünün uzun olması için dua etmesi ve onun da buna nail bulunması. Öyle ki yüz tane çocuğu oldu, yüz sene yaşadı, hurma bahçeleri senede iki defa verdi.
 
 Bir adam sol eliyle yemek yiyordu. Rasûlullâh ona: “Sağ elinle ye” diye emretti. O da: “Gücüm yetmiyor” diye küstahça cevap verince Hz. Peygamber: “Gücü yetmeyesice…” diye beddua etmişti. Bundan sonra o bir daha sağ elini asla ağzına getirememiştir.
 
 Hayber’in fethi günü idi. Rasûlullâh yorgunluktan dolayı Hz. Ali’nin kucağında uymuştu. İkindi namazını henüz kılamayan Hz. Ali güneşin yavaş yavaş batmasından, için için kendini yiyor, fakat onu rahatsız etmemek için de olduğu yerden kıpırdayamıyordu. Nihayet güneş battı. Hz. Peygamber de uyanıverdi. Hz. Ali’nin yüzünün sarardığını görünce sebebini sordu. O da anlattı. Peygamber elini havaya kaldırdılar, şöyle dua ettiler:
 
 “Ya Rabbi! Ali senin ve senin elçinin emrinde idi. güneşi geri çevir” buyurdular. Güneş geriye döndü. Hz. Ali ikindi namazını eda ettiler.

Top