Büyük velîlerden. Adı Câfer, babasının adı Yûnus'tur. Künyesi Ebû Bekr'dir. 861 (H.247) senesinde Samarrâ'da doğdu. Bağdât'a gelip, buraya yerleşti. Cüneyd-i Bağdâdî'nin talebesidir. Aynı zamanda Mâlikî mezhebinin fıkıh âlimlerinden olup, İmâm-ı Mâlik'in Muvattâ'sını ezbere bilirdi. Zamanının bir tâ..
Evliyanın büyüklerinden, meşhur Arif, büyük mutasavvıf... Doğum tarihi bilinmemektedir. 815 tarihinde Bağdadda vefat etti. Bağdadın “Kerh” bölgesinden olduğu için “Kerhi” denildi. Maruf-u Kerhi diye meşhur oldu...
On iki imâmın sekizincisi. Muhammed Cevâd Tâkî'nin babasıdır. Nesebi, Ali Rızâ bin Mûsâ Kâzım bin Câfer-i Sâdık bin Muhammed Bâkır bin Ali Zeynel Âbidîn bin Hüseyin bin Ali bin Ebî Tâlib'dir (r.anhüm)...
İslam Alimlerinin gözbebeği, Ehl-i Sünnet’in baştacı, on iki imamın altıncısı, tabiin devrinde yaşamış büyük veli... ..
Hasan-ı Basrî, tabiinin büyüklerindendir. Hicri 21/642 yılında Basra’da doğmuştur. Doğduğu zaman Hz. Ömer halife bulunuyordu. Sahabenin; Hz. Osman, Hz. Ali, Abdullah b. Abbas ve daha birçok ileri gelenleri ile karşılaşmış ve onların sohbetlerinde bulunmuştur. Ashab-ı Kiramdan yüz otuz kişiyle görüşt..
Hüseyin b. Ali b. Ebu Talib, Resulullah (s.a.v.) Efendimizin torunu, gülü ve cennet ehli gençlerin efendisidir. Annesi Resulullah (s.a.v.)’ın kızı Hz. Fatımtü’z-Zehrâ’dır. Babası âbid, zâhid ve henüz çocuk denecek yaşta Müslüman olmuş Hz. Ali’dir. ..
Ebû Talib’in oğlu olan Hz. Ali (k.v.), soy itibarıyla Abdulmuttalib b. Hâşim b. Abdi Menâf b. Kusay’a ulaşır. Annesi Fâtıma binti Esed b. Haşim b. Abdi Menâf’tır. Annesi ilk defa bir Haşimî dünyaya getiren kadın olarak bilinir. İslam üzere hicretten sonra Medine-i Münevvere’de vefat etmiştir. Hz. Al..
Her şey bir şeydir, cahil ise hiçbir şeydir diyen dinimiz, alimi baş tacı yapmıştır. En yüksek rütbenin ilim rütbesi olduğunu söylemiştir. Hatta alimlerin mürekkebi şehidlerin kanından daha üstündür...
Rabıta; bir velinin suretini, şeklini hayaline getirerek onun kalbindeki feyz, bereket ve marifetlere ve ilimlere ulaşmaktır. Kalbini büyüklerin kalbine bağlayarak onlardan feyz alma, her şeyi unutarak dünya işlerini düşünmeyerek sevgi ve saygı ile bir velinin mübarek yüzünü hayalinde veya gönlünde ..
Tarikat kelimesi, Arapça bir kelimedir. Bunun çoğulu, “Turûk” veya “Tarâık” olarak kullanılmıştır. Yol, metot, usul, tarz, şekil, san, hayat hikâyesi, bir milletin şereflisi manasına geldiği gibi ayrıca vurmak manasına gelen fiilden türetilmiş bir kelimedir. Bu anlamda tasavvufta kullanılır olmuştur..
Tasavvufi hayat Kuran ve sünnetten alınmış ve bu alınan usuller çerçevesinde nefsi terbiye ve kalbi tezkiye metodları meydana gelmiştir…Tasavvuf mensubu bulunan kimseler İslam’ın en üst düzey temsilcileri sayılabilir…Çünkü onlar zühd ve takva yolunda ön plana çıkmış ve temayüz etmişlerdir…Bu sebepte..
Abdulkadir Geylânî, 470 (1077)’de Hazar Denizi’nin batısındaki Gilan eyalet merkezine bağlı Neyf köyünde doğdu. Babası Ebu Salih Musa dır. Kendisinin çok dindar bir kimse oluşundan başka fazla bir bilgimiz yoktur. ..
Fakirlik halinde, geçim durumundan aciz kaldığın zamanda, nikah işiyle karşılaşırsan, bu halinde de sabreder beklersen; Hak taala, ya senin başından bu işi giderir, yahut sana bir kolaylık verir evlenirsin, yahut muhafazası altına alır geçimini kolaylaştırır. ..
Azîz Ziyaretçilerimiz,Bu yazımızda mensûbu bulunduğumuz Kâdiri Tarikati Hâlisiye kolu hakkında bilgi verilecektir. Öncelikle, tarikat ve kol terimlerinin kısaca izâhını yapalım:..