Hazreti Ali Kerremullahi veçhe Efendimiz bana dönüp dedi ki: - Evlat, gözlerin bize benzer. Benim gözüm senin olsun, senin gözün de benim olsun. ..
Bir gün bir evde zikrullah yapıyorduk. O sohbette o ihvan da bulunuyordu. O ihvan zikrullah esnasında kendi kendine "Ben derviş olmadan evvel "Sen dervişsin" diye beni sürgüne gönderdiler, kaderimde varmış derviş oldum. Şimdi yakalanırsak benim halim ne olur." diye düşünerek vesveselenir, korkuya d..
Hani o kâtibin tarif ettiği dualar var ya, o dualar hürmetine Cenab-ı Hak Celle Celaluhü Hazretleri beni affedip, lütuf ve ihsanlarda bulundu... ..
Bir gece rüyamda baktım ki Hasan-ı Şazeli Hazretleri kendi halifeleri zincirinde benim için yer açarak iki veya üçüncü halifesi sırasında bana yer veriyordu. ..
Hasan-ı Basrî, tabiinin büyüklerindendir. Hicri 21/642 yılında Basra’da doğmuştur. Doğduğu zaman Hz. Ömer halife bulunuyordu. Sahabenin; Hz. Osman, Hz. Ali, Abdullah b. Abbas ve daha birçok ileri gelenleri ile karşılaşmış ve onların sohbetlerinde bulunmuştur. Ashab-ı Kiramdan yüz otuz kişiyle görüşt..
Ebû Talib’in oğlu olan Hz. Ali (k.v.), soy itibarıyla Abdulmuttalib b. Hâşim b. Abdi Menâf b. Kusay’a ulaşır. Annesi Fâtıma binti Esed b. Haşim b. Abdi Menâf’tır. Annesi ilk defa bir Haşimî dünyaya getiren kadın olarak bilinir. İslam üzere hicretten sonra Medine-i Münevvere’de vefat etmiştir. Hz. Al..
Her şey bir şeydir, cahil ise hiçbir şeydir diyen dinimiz, alimi baş tacı yapmıştır. En yüksek rütbenin ilim rütbesi olduğunu söylemiştir. Hatta alimlerin mürekkebi şehidlerin kanından daha üstündür...
Ebû Tâlib’in hanımı olan Fatıma binti Esed, Mekke’de Müslüman olmuş, Allah yolunda Medine’ye hicret etmiştir. O; iyi halli, ahlaklı ve faziletli bir hanımefendi idi. Peygamberimize küçük yaşta iken mürebbilik etmişti. Peygamberimizin yanında, onun büyük bir mevkii ve itibarı vardı. Efen..
``Benim dünya ile ne işim var? Ben dünyada yolculuğu sırasında bir ağaç altında gölgelenen, sonrada oradan geçip giden bir yolcu gibiyim.´´(İbn Mâce, Zühd 409)..
Peygamberler (a.s) tarafından, emir ve tavsiye edilen fiillere, fıtrat sünneti denir. Başka bir deyişler fıtrat; bütün Peygamberlerin (a.s) benimsedikleri ve üzerinde birleştikleri sünnettir. ..
Allah’a ve Resûlü'ne itaat edin, sakın birbirinizle ihtilaf etmeyin, çekişmeye girmeyin; yoksa yılgınlığa düşersiniz, rüzgarınız (kuvvetiniz) gider. Bir de tam manasıyla sabredin. Çünkü Allah (c.c.) sabredenlerle beraberdir. (Enfal Suresi–46) Muaz’ın (r.a.) şöyle dediği rivayet edilmiştir: Re..
O’nu bulana, O’na kavuşana kadar her şey bir şeydi… Ne zaman ki O hayatıma girdi,O’ndan başka ne varsa hiç oldu… O her şey oldu… Bir O kaldı hayatımda bir de ben… İşte burada açığa çıktı asıl problem… O’nun olduğu yerde “ben”im olmam söz konusu bile olamazdı… Bir arabayı bile iki şoför süremezken, b..
Rasûlullâh (s.a.s), hicretin sekizinci yılı safer ayında Galip b. Abdullah’ı, Benî Mülevvahlar üzerine sefere gönderdi. Bu askeri birliğin içinde Üsâme b. Zeyd (r.a) de vardı. Üsâme (r.a), hadiseyi şöyle anlatır:..