Muridan
Kadınlarla Tokalaşma (Âyet Tefsiri)

Kadınlarla Tokalaşma (Âyet Tefsiri)

"Ey Peygamber! Mümin kadınlar sana bey'at etmeye geldikleri zaman..." (Mümtehine, 60/12) Bu âyetin Hatib b. Ebi Belte'a'nın mektub hadisesi üzerine indiği anlaşılıyor. Ahmed b. Hanbel, Nesaî, İbnü Mace ve Tirmizî sahih diyerek Ümeyme binti Rükayye'den şöyle rivayet etmişlerdir: Ümeyme demiştir ki:

 "Ben Resulullah (s.a.v)'a bi'at edelim diye vardığımda bizden, Kur'ân'daki "Allah'a hiçbir şeyi ortak koşmamak hususunda..?" (Mümtehıne, 60/12) âyetinin öngördüğü şekilde bi'at aldı. Nihayet "İyi iş istemekte sana karşı gelmeme hususunda.." kavline geldiğinde "güç ve takatları yettiği derecede" buyurdu. Biz de, "Allah ve Resulü bizlere kendimizden daha merhametlidir. Ya Resulallah! Bizimle müsafaha etmez misin?" dedik. Bunun üzerine Hz. Peygamber şöyle dedi:

 "Ben kadınlarla müsafaha yapmam. Ancak yüz kadına söylediğim söz, bir kadına söylediğim söz gibidir." Bazı rivayetlerde Resulullah kadınların bi'atı esnasında mübarek eline bir bez parçası koyardı, denilirken bazılarında da bir bardağa su koyup, elini o suyun içerisine soktuğu, sonra da kadınların ellerini bu suya daldırdıkları anlatılmaktadır. Meşhur ve en güvenilir olan husus, Hz. Peygamber'in kadınlarla müsafaha yapmadığıdır.

 Resulullah'ın kadınlardan biat alması bir kere değil, bir kaç defa vuku bulmuştur. Medine'de olduğu gibi fetihten sonra Mekke'de de bi'at yapıldığı konusunda rivayetler vardır. Mekke'deki biatta Ebu Süfyan'ın karısı olan ve Uhud Harbi'nde seyyidu'ş-şühedâ (şehidlerin efendisi) Hz. Hamza'nın şehadetine ön ayak olması ve naşına karşı gösterdiği kin ve düşmanlığı sebebiyle yukarıda da naklettiğimiz gibi fetih günü eman verilmeyip öldürülmesi emredilen Hind'in bi'atı hadisesini gerek tefsirler ve gerek hadis kitapları zikretmektedirler. Yezid b. Seke'nin kızı Esma, (r.a) rivayetinde şöyle demiştir: "Ben Resulullah'a biat eden kadınların içinde idim. Utbe'nin kızı Hind de kadınlar arasında bulunuyordu. Hz. Peygamber âyeti okuyup "Allah'a hiç bir şeyi ortak koşmamak üzere." buyurduğunda Hind, "Erkeklerden kabul etmediğini bizden kabul edeceğine nasıl ihtimal verebiliriz." dedi. Ki bu emrin lüzumu kendini göstermiş oluyordu. Sonra "Hırsızlık yapmamak hususunda..." buyurduğunda Hind, "Bazen Ebu Süfyan'ın malından haberi olmaksızın bir şeyler aldığım olurdu. Bu bana helal olur mu?" dedi ve ardından da şunu ilave etti: "Ebu Süfyan da, "Geçmişte ve gelecekte benden her ne alırsan, o sana helaldir." dedi. Resulullah (s.a.v) tebessüm buyurdu ve Hind'i tanıdı da, "Sen Hind binti Utbe'sin öyle mi?" dedi. O da, "Evet ey Allah'ın nebisi geçmişi affet." dedi. Hz. Peygamber de "Allah seni affetsin." buyurdu. Sonra da "zina etmemek hususunda..." ifadesini okudu. Hind "Hiç hür olan kadın zina eder mi?" dedi. Cahiliyye döneminde zina ekseriya cariyelerde olur, hür kadınlar zina etmez, denirdi. İşte buna binâen Hind, cahiliyye de bile ekseriya hür kadınlar zina etmezken İslâm'da öyle şey olur mu? Demek istiyordu. Resulullah "Çocuklarını öldürmemek hususunda" buyurduğunda, Hind, "Biz onları küçükken büyüttük, fakat onları sen öldürdün." dedi. O, bu sözüyle oğlu Hanzale b. Ebi Süfyan'ı kasdediyordu. Çünkü o, Bedir'de katledilmişti. Hz. Ömer gülmekten katıldı.. Resulullah ise tebebsüm etti, sonra "bir iftira uydurup getirmeme hususunda..." buyurduğunda da Hind. "Vallahi iftira çok çirkin bir şeydir. Allah Teâlâ hep doğru yolda gitmeyi ve güzel ahlakı emrediyor." dedi. Resulullah en sonunda da "iyi bir işte sana karşı gelmemeleri hususunda..." buyurdu. Bunun üzerin Hind de, "Vallahi biz bu meclise nefsimizde hiçbir şeyde sana isyan maksadıyla gelmedik." dedi." Yine rivayet ediliyor ki, burada kadınlardan ilk önce Hz. Peygamber'e bi'at eden Ümmü Sa'd b. Muaz ve Kebşe binti Râfi ile beraberlerindeki kadınlardı.

 Allah hepsinden razı olsun.

 Elmalılı M.Hamdi Yazır, Hak Dini Kur'ân Dili

Top