Muridan
Kâbe'nin Anahtarı Kime Verilecek?

Kâbe'nin Anahtarı Kime Verilecek?

Mekke’nin fethi günü Resûlullâh anahtarı aldı. Kime isterse verebilirdi. Sonra ba­na iade etti. Verirken de: “Ey Ebû Talhaoğulları, emaneti -sürekli, olarak sizde olmak üzere- işte alınız! Bu emaneti, bu hakkı, sizden kimse alamaz, meğerki zalim ola!” buyurdu.

 Hz. Peygamber (s.a.v.) henüz fetih hutbesini irad bu­yurmadan evvel Kâbe’nin anahtarlarını, Osman b. Talha’ya vere­rek Kâbe kapısını açmasını söylemişti. Bu durum çok önceleri Resûlullâh’ın söylediği bir sözün ortaya çıkması idi. Olayı, Osman b. Talha şöyle anlatıyor:

 “Câhiliye devrinde biz Kâbe’yi pazartesi, per­şembe günleri açardık. Bir ziyaret günü Resûlullâh da geldi, halk ile beraber Kâbe’ye girmek istedi. Her nasılsa ben yoğunluk (kabalık) ettim. Resûlullâh, yumuşakça ve sükûnetle bana:

 “Ey Osman, yakın bir za­manda bu anahtarı sen benim elimde nereye istersen koyabileceğim bir durumda, göreceğini ümit ederim!” buyurdu.

 Mekke’nin fethi günü Resûlullâh anahtarı aldı. Kime isterse verebilirdi. Sonra ba­na iade etti. Verirken de:

 “Ey Ebû Talhaoğulları, emaneti -sürekli, olarak sizde olmak üzere- işte alınız! Bu emaneti, bu hakkı, sizden kimse alamaz, meğerki zalim ola!” buyurdu.

 Anahtarı alıp giderken Resûlullâh beni çağırdı. Dönüp geldiğimde Resûlullâh:

 “Ey Osman, vaktiyle sana söylediğim söz gerçekleşmedi mi?” buyurdu. Hicretten evvel söylediği sözünü hatırlayarak:

 “Evet gerçekleşti, şehâdet ede­rim ki, sen Allah’ın Resûlüsün!” dedim. (Tecrîd-i Sarîh, X, 314 vd.)

Top