...Ömrü boyunca kendisine tâbi ikiyüzlüler topluluğu ile İslâm’a ve müslümanlara elinden gelen her kötülüğü yapmaya çalıştı...
Sûfi zâhidlerden Ebû Abdullah Ahmed b. Yahya Cellâ, aslen Bağdatlı olup Remele ve Şam’da ikamet etmiştir...
“Sıkıntıda olan bir kimse beni vesile edip Allahü teâlâya yalvarsa derhal sıkıntısı gider. Şiddet anında her kim benim ismimi ansa derhal rahata kavuşur.....
“Onların ruhları, birtakım yeşil kuşların içindedirler. Onlar için Arş’ta asılmış birçok kandiller vardır. Cennet’ten her diledikleri yere uçarlar, sonra da kandillere girerler.....
Ashâbtan Vâsile b. el-Eskâ Hazretleri, yoksul bir zattı, Tebük Seferinden önce bir binek hayvanı arıyordu, Medine çarşısında:..
Anadolu'da yetişen büyük velîlerden. Babası Mustafa Efendi, aslen İstanbulludur. Mustafa Efendi, 1650 (H.1061) senesinde İstanbul Esir Hanında çıkan büyük bir yangında evi ve eşyâsı yandığından maddî sıkıntıya düştü. İstanbul'u terk ederek Trakya'da bulunan Aydos kasabasına yerleşti. İsmâil Hakkı Bu..
Bir defasında değirmen çekmekten yorgun düştüğü için hizmetçi isteğinde bulunan kızı Fatma’ya Sevgili Peygamberimiz şöyle diyordu:..
Oturarak abdest almak ve abdest alırken avret mahallini örtmek. Güneşte beklemiş su kullanmamak. Bu, mekruh görülmüştür. Bu mekruhluğun Hicaz bölgesine mahsus olduğu söylenmiştir...
Anlatmak için anlamak gerekir. Hemen bir soru ile başlayalım. Kaç kişi anlıyor ve kaç kişi anlatabiliyor? Hele hele İslam dininin bünyesinde mevcut tasavvufi hayatı anlamadıktan sonra O´nu anlamak ve anlatmak mümkün mü? Yapılan Mevlânâ´yı anma törenlerine bu merkezden bakmak lâzımdır. Saz ve diğer ..
Yıl 1699... Osmanlı, Karlofça'da Avusturya, Lehistan ve Venedik ile ayrı ayrı barış anlaşmaları imzalamıştı. Bu antlaşmadan kısa bir zaman sonra, 14 temmuz 1700 senesinde de, Rusya ile karşılıklı olarak silah bırakılmasına karar verildi...
Tasavvufun Menşei: Hz. Peygamber döneminde tasavvuf kelimesi kullanılmıyordu. Ama bir ruh hayatı olan tasavvufu Efendimiz ve ashabının yaşayışlarında bulmamız mümkündür. Hicri 200 yılından önce dünyayı bırakıp nefislerini Allah ile geçiren, riyazet yoluyla ruhi kabiliyetlerini geliştirenlerin yoluna..
Abdullah b. Abbas (r.a) tan rivayet edildiğine göre, Hz. Ali, Hz. Fâtıma ile evlenirken Resulullah (s.a.s) kendisine; "O'na bir şey ver" dedi. Ali: "Bende bir şey yok"deyince de; "Hutamî zırhını verebilirsin" buyurdular...
Sâlik merâtib kat ' eder Tekrâr-ı Hû yâ Hû ile Âşık hicâbı ref ' eder Ezkâr-ı Hû yâ Hû ile ..
Evliyanın sözlerine kibâr-ı kelâm denir. Velîler peygambere vâris olan zâtlardır. Binâenaleyh onlar, zuhûr etmedikçe ve gönüllerine ilhâmât havale olunmadıkça mümkün mertebe söz sarf etmezler...
Hırka giymek, Şeyh ile mürit ile arasında bir bağlantı kurmak, müridin nefsi ile kendi arasında şeyhin hakemliğini kabul etmesi ve şeyhine ait elbise ile talibin nefsinde şeyhin iradesinin hakimiyet tesis etmesi demektir...
...Çinliler padişahtan yüz çeşit boya istediler. Padişah hazinesini sanatkârların emrine verdi. Padişah hazinesini sanatkârların emrine verdi. Çinliler'in istediği boya malzemeleri her sabah kendilerine verildi...