Allah’a ve Resûlü'ne itaat edin, sakın birbirinizle ihtilaf etmeyin, çekişmeye girmeyin; yoksa yılgınlığa düşersiniz, rüzgarınız (kuvvetiniz) gider. Bir de tam manasıyla sabredin. Çünkü Allah (c.c.) sabredenlerle beraberdir. (Enfal Suresi–46) Muaz’ın (r.a.) şöyle dediği rivayet edilmiştir: Resulullah (s.a.v.) Efendimizin şöyle buyurduğunu işittim: “ Yüce Allah buyurdu ki; Benim rızam uğruna birbirini sevenler için Nebilerin ve şehitlerin gıpta edeceği nurdan minberler vardır." (Tirmizi) Allah yolunda bir araya gelmek, omuz omuza namaz kılmak, aynı ders halkasında bulunmak, aynı duygularla bir Allah’a aynı yöne aynı kıbleye birlikte yürümek, gönüldaşlık, İslam kardeşliği, özelde ihvanlık…
Âhir zamanda kin, garez, nefret, hiddet vs. duygularla kirlenmiş gönüller ve dünya… Bu dünyada ve bu zamanda böyle güzellikler, kardeşlikler… Ne demeli canımız kurban olsun o güzelliklere, o güzelliği yayan güzel insanlara , Resulullah’a (s.a.v) , onun varisi olan Mürşid-i kamillere…
Gönlümüzde güller açan o nadide zamanlardaki duygularımızın kıymetini bilmiyoruz. Adeta kendimizi cennet bahçesinde gibi hissedip sonra bu kirli dünyanın, ıslah olmamış nefislerimizin ve en büyük düşmanımız şeytanın tuzağına düşüyoruz. Sonuç; gönüller yıkılıyor, kalpler kırılıyor, ayrılıklar, dargınlıklar…
Özelde bunlar yaşanırken genelde farklı bir şey yaşanması mümkün mü? Ümmet-i Muhammed’in hali ortada. Özelden genele… Düzelme herhalde böyle olur.
Tasavvuf yolu, büyük terbiye metodu. Manevi eğitim bu yüzden “kendi hataların dururken, kendi nefsin ıslah olmamışken başkalarının hatalarıyla uğraşma” diyor. Rahmetli Mustafa Hayri Efendi Hz (k.s.): “Kendi hatası dururken başkalarının hatalarıyla uğraşmaya başladıysa bir derviş, eyvah dermiş eyvah!”
Tasavvuf yolu ince yol, bir incelik daha Hayri Babamızdan (k.s.): “Bir kişinin bu tasavvuf yolundan uzaklaşmasına sebep olmak o kişiye bela olarak yeter.” Rabbimiz bizi muhafaza buyursun, tasavvufun manevi ikliminde gönüllerimiz yumuşasın, güller açsın gönlümüzde dikensiz güller.
“İnsan bir düğün merasimine veya bir konferansa gittiğinde orada kendine bir tanıdık bir arkadaş arar. Onun gibi ahirette de mahşerde de arkadaş arayacağız, o yüzden burada birlik olalım, cemaat olalım.” Bu cümleler de Mürşid-i Muhteremimize ait.
Merhum Mehmet Akif’te ne güzel söylemiş:
Girmeden tefrika bir millete düşman giremez,
Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez…
MÜRİDAN...
