Allah Teâlâ'nın bir grup meleği vardır. Bunlar insanların yaptıklarını yazıp kaydeden meleklerden başka bir grup olup yeryüzünde gezerler (Seyyâhûn).
  A'meş'in, Ebu Sâlih'ten, onun da Ebu Hüreyre ve Ebu Said el-Hudrî'den rivayet ettiklerine göre Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur:
  Allah Teâlâ'nın bir grup meleği vardır. Bunlar insanların yaptıklarını yazıp kaydeden meleklerden başka bir grup olup yeryüzünde gezerler (Seyyâhûn). Bir araya gelip Allah'ı zikreden bir cemaat gördüklerinde birbirlerini şöyle çağırırlar:
  - Aradığınıza geliniz!
  Bu davet üzerine meleklerin hepsi oraya toplanır ve sonra da zikredenleri çepeçevre kuşatarak halkalarını tâ göğe varıncaya kadar genişletip yükseltirler. Bunun üzerine Allah Teâlâ onlara şöyle der:
  - Kendilerini bıraktığınızda kullarım ne yapıyordu?
  - Sana hamd ü senâ ediyorlardı.
  - Acaba o kullarım beni görmüşler midir ki, bana bu şekilde hamdetmektedirler?
  - Hayır!
  - Peki beni görmüş olsalardı ne yaparlardı?
  - Daha fazla tesbihte ve hamd ü senâda bulunurlardı.
  - O kullarım hangi şeyden bana sığınıyorlar?
  - Ateşten.
  - Acaba onlar ateşi görmüşler midir ki,ondan bana
sığnıyorlar?
  - Hayır!
  - Peki onlar ateşi görmüş olsalardı ne yaparlardı?
  - Ondan daha fazla kaçar ve ürkerlerdi.
  - Onlar ne istiyorlar?
  - Cenneti.
  - Acaba onlar cenneti görmüşler midir ki onu istiyorlar?
  - Hayır!
  - Peki bir de görmüş olsalardı nasıl olurdu?
  - Onu daha da fazla isterlerdi.
  - Ey meleklerim! Sizi şâhid kılıyorum ki, ben o kullarımı affettim.
  - (Ya Rabb!) Onların içinde filân adam vardır ki bu meclise seni zikretmek veya onlarla beraber olmak için değil onların herhangi birisinden ihtiyacını istemek için katılmıştır. (Onu da mı affettin?)
  - Onlar öyle bir kavimdir ki, kendileriyle beraber oturan bir kimse asla kötü olmaz.1
1 Tirmizî, ayrıca Buharî ve Müslim (Ebû Hureyre'den)