Muridan
Peygamberimiz, Kadınlara Sohbet Vermiş midir?

Peygamberimiz, Kadınlara Sohbet Vermiş midir?

"Bir defasında kadınlar Hz. Peygambere: ‘Ya Rasûlellah! Erkekler (seni dinleme konusunda) bizi geçiyorlar...

 Hz. Peygamber, kadınların eğitim ve öğretimine çok büyük önem vermiş, onların mescide gelmelerine müsaade etmiştir. Kadınlara erkeklerden ayrı olarak sohbet etmiş, bunun için ayrı bir gün tahsis etmiştir. "Bir defasında kadınlar Hz. Peygambere: ‘Ya Rasûlellah! Erkekler (seni dinleme konusunda) bizi geçiyorlar, (biz senden yeterince istifade edemiyoruz). Bize özel bir gün ayarlasan!' demişler. O (sav) da onlara bir özel gün tahsis etmiş, o günde onlara nasihatte bulunmuştur."[1] Yine peygamberimiz bir Ramazan bayramında, hutbeyi okuduktan sonra kadınların bulunduğu tarafa geçmiş ve onlara da vaaz etmiştir.[2] Aynı şekilde kadınlar, günün her saatinde rahatlıkla Hz. Peygambere ya da O’nun hanımlarından herhangi birine gelerek, çeşitli sorular sorup problemlerini çözme imkanı bulmuşlardır. Rasûlullah, kadınlara sadece öğrenim imkanı sunmamış, bu öğrenim sonucunda elde ettikleri bilgilerin hayata geçirilmesinin önündeki engelleri de kaldırmıştır. Örneğin ibadet konusunda öğrendiklerini hayata geçirebilmeleri için, kadınların mescide gelmelerini istemiş ve onlara bu konuda izin verilmesini ashabına emretmiştir. "Sizden izin istediklerinde kadınlarınızın mescitlere gitmelerine engel olmayın"[3] buyurmuşlardır.

 Hz. Peygamber, asr-ı saadette kadınlara yönelik okuma-yazma, sağlık, ticaret, meslekî ve dinî eğitim ve bir takım sosyal aktiviteler gerçekleştirmiş ve bunları teşvik etmiştir. Nitekim; risâletin ilk dönemlerinde okuma-yazma bilenlerin sayısı sınırlı iken bu sayı zamanla artmıştır. Okuma, yazma bilen Hz. Âişe, Hz. Hafsa, Hz. Ümmü Seleme, Ümmü Gülsüm bintü Ukbe, Kerîme bintu'l-Mikdâd ve Âişe bintü Sa'd bunlardandır. Hz. Peygamber döneminde, çeşitli meslekleri icra eden kadınlar da bulunmaktadır. Bunlardan bir kısmı, alım-satımla, bir kısmı kuaförlükle, bir kısmı tekstille, bir kısmı dericilikle, bir kısmı da sağlıkla meşgul olmuşlardır. Mesela Selma (r.a), o dönemde ebelik yapan kadınlardan olup, hem Hz. Peygamberin oğlu İbrahim'in, hem de Hz. Peygamberin kızı Fâtıma'nın çocuklarının ebesidir. Aynı şekilde Ümmü Atiyye el-Ensari, Cahiliyye devrinde Arapların tabiblerindendir ve Müslüman olduktan sonra da hasta ve yaralıları tedavi etmiş, Rasûlullah (sav) ile beraber savaşlara katılmıştır.[4]  Ümmü Sinan el-Eslemî de Rasûlullah'tan, Hayber'e gidip hasta ve yaralıları tedavi etmek ve su taşımak üzere izin alan hanımlardandır.  

 Bu misaller, Hz. Peygamber döneminde kadının eve kapatılıp dünyadan koparılmadığını, her alanda aktif olduklarını, mesleklerini icra edecek ortamlara sahip olduklarını, Rasûlullah'ın onları cesaretlendirerek yol gösterdiğini ve bizzat tavsiyelerde bulunarak desteklediğini gösteren örnek uygulamalardır.  

 Peygamberimizin kadınlara yönelik bu tavsiyelerini göz önünde bulunduralım ve onun nasıl bir toplum oluşturmaya çalıştığını fark edelim. Bu itibarla; kadınlara hak ettiği önemi veren, ufuk açıcı tavsiyelerde bulunan peygamberimizin çağrısına kulak verelim. Rabbim cümlemizi hanımlara karşı hayırlı davranan güzel ahlak sahibi kullarından eylesin.

 Dr. Ahmet Emin SEYHAN


[1] Buhâri, İlim, 36, (I, 34).

[2] Buhâri, İdeyn, 19, (II, 9).

[3] Müslim, Salat, 138, (I, 327).  

[4] İbn Mâce, Tıb, 37, (II, 952).

Top