Muridan
 Peygamber Efendimizden Oruçla İlgili Cevaplar

Peygamber Efendimizden Oruçla İlgili Cevaplar

Kan aldırmak orucu bozar mı? Ebu Sa’id (r.a) anlatıyor: "Resulullah (s.a.v.) buyurdular ki: "Üç şey vardır orucu bozmaz: Hacamat olmak (kan aldırmak), kusmak, ihtilam olmak.."

ResulullahEfendimize Sahebe Efendilerimizin oruçla ilgili soruları...
Oruçlu olduğunu unutarak yiyip içen ne yapar?
Bir adam Rasülüllah (s.a.v)’e:
- Ya Rasülallah ! Ben oruçlu olduğumu unutarak yedim ve içtim dedi
Rasülüllah (s.a.v):
- "Sana Allah yedirmiş ve içirmiştir" buyurdu.
Ebu Hüreyre (r.a) anlatıyor: Rasülüllah (s.a.v) buyurdular ki:
"Kim oruçlu olduğu halde unutur ve yerse veya içerse orucunu tamamlasın. (Orucum bozuldu zannında olmasın) Çünkü Allah yedirip içirmiştir."
Unutularak yendiği takdirde oruçlunun yapması gereken hususlar, İslam bilginleri arasında ihtilaf konusudur. Alimlerin çoğu, oruçlu üzerine kaza gerekmeyeceğine hükmetmişlerdir. Hadiste Cenab-ı Hakkın kullarına olan lütfu, onlara tanıdığı kolaylık görülmektedir-
Cünüb kimse Oruç tutabilir mi?
Hz. Aişe (r.a)’dan nakledilmiştir. Demiştir ki: Bir adam Rasülüllah (s.a.v)’e sordu:
"Sabah namazı vakti girer de ben de cünüp bulunursam, o takdirde oruç tutayım mı? Bunun üzerine Rasülüllah (s.a.v) şöyle buyurdu:
- "Ben de cünüp olduğum halde (sabah) namazı vakti giriyor ve ben oruç tutuyorum." Adam bu defa şöyle dedi:
- Ya Rasülallah, Sen bizim gibi değilsin; Cenab-ı Hak Senin geçmiş ve gelecek günahlarını affetmiştir. Rasülüllah (s.a.v) ona şöyle cevap verdi:
"Allah’a andolsun ki, sizden daha çok Allah’tan saygı ile korkmakta olduğumu ve nelerden sakınmamı sizden daha iyi bildiğimi ummaktayım."
Ramazanda kişi cünüp olarak sabahlarsa-bu cünüplük ister ihtilam sonucu isterse cinsî münasebet sonucu olsun onun orucu tamdır. Yani gusleder ve orucuna devam eder. Bu konuda Hz. Aişe, Hz. Ümmü Seleme annelerimizden çok sayıda hadis nakledilmiştir.
Ebû Bekir bin Abdirrahman bin el-Haris bin Hişam’dan: Dedi ki:
Peygamber (s.a.v)'in zevceleri Aişe ve Ümmü Seleme bana bildirdiler ki, Peygamber (s.a.v), cünüp iken fecir üzerine doğardı da (imsak vakti girerdi de) sonra yıkanır oruç tutardı."
Yolculukta Oruç tutulur mu?
Hamza bin Amr, Rasülüllah (s.a.v)’e sordu:
Ya Rasülallah! Ben yolculukta oruç tutmaya, kendimde güç buluyorum. Acaba oruç tutsam bana bir günahı var mıdır? Bunun üzerine Rasülüllah (s.a.v):
- Bu Allah’tan bir ruhsattır/müsadedir. Kim onu yaparsa ne âlâ. Kim oruç tutmak isterse, ona da bir günah yoktur" buyurdu.
Oruçlu kimse (münasebette bulunmaksızın) eşiyle şakalaşıp onu öpebilir mi?
Hz. Cabir (r.a) anlatıyor:
Hz. Ömer (r.a) (bir gün telaşla gelerek):
- Ey Allah’ın Rasulü! Bugün ben büyük bir hatada bulundum, oruçlu iken (hanımımı) öptüm!" dedi.
Rasülüllah (s.a.v) de şöyle cevap verdi:
"Sen oruçlu iken mazmaza yapmaz mısın? (Bu orucunu bozar mı?)"
(Ravilerden İsa bin Hammad rivayetinde) der ki: (Hz. Ömer şöyle dedi):
- Dedim ki, bunda bir beis yok!
Rasülüllah (s.a.v) buyurdular ki:
"Öyleyse niye telaşa düşüyorsun?"
Bu rivayet Hz.Ömer’in oruçlu iken hanımını öptüğünü, sonra da büyük bir hata işlemiş olmanın zan ve telaşına düşerek Hz.Peygamber (s.a.v)’e müracaat ettiğini göstermektedir. Rasülüllah (s.a.v), Hz.Ömer’i ikna için, oruçlu iken abdest sırasında ağzına su alıp almadığını(mazmaza) sorar ve ağıza su alınıp sonra atılan suyun orucu bozmaması gibi, öpmenin de orucu bozmayacağını belirtir. Bu cevapla Efendimiz: " Ağza su almak, içmenin başlangıcıdır, ama içmek değildir, öyle de öpmek, cimanın(cinsel ilişkinin) başlangıcıdır ama cima değildir" demiş olmaktadır.
‘Abdullah bin Amr anlatmaktadır:
Rasülüllah (s.a.v)’in yanındaydık. Bir genç gelerek:
- Ya Rasülallah! Oruçlu iken hanımımı) öpebilir miyim? diye sordu.
Rasülüllah (s.a.v):
- Hayır" cevabını verdi. Derken bir ihtiyar geldi. O da :
- Ya Rasülallah! Oruçlu iken hanımımı öpebilir miyim? diye sordu.
Rasülüllah (s.a.v) ona:
- Evet, öpebilirsin" cevabını verdi.
Biz birbirimize bakıştık. Bunun üzerine Rasülüllah (s.a.v);
- Birbirinize neden bakıştığınızı anladım. Şüphesiz ihtiyar kendisine sahip olur" buyurdu.
Bu ve benzer hadisleri dikkate alan fakihler, bu konuda şu değerlendirmede bulunmuşlardır:
Öpüşmek, kucaklaşmak, ileri derecede münasebetle bulunmak yani fahiş mübaşeret mekruhtur. Oruçlu iken bu tür davranışlardan kaçınmak gerekir.
Nafile Oruç tutan, mazeretsiz, yiyip içerse ne yapar?
Hz. Aişe (r.a) anlatıyor:
Ben ve Hafsa (Hz. Peygamber’in bir başka hanımı) oruçlu idik. Bize bir yemek getirildi. Yemeği beğendik ve ondan yedik. Sonra Rasülüllah (s.a.v) geldi. Hafsa, babasının kızıydı(yani daha uyanık). Benden önce Rasülüllah’a davranarak:
Ya Rasülüllah, ikimiz de oruçlu idik. Bize bir yemek getirildi. Onu beğendik ve ondan yedik." Dedi.
Rasül Ekrem:
- Onun yerine başka bir gün oruç tutun," dedi.
Bu hadisten hareketle fukaha, "Başlanmış bir nafile orucun bozulması durumunda gününe gün kaza edilmesi vacibtir" demişlerdir.
Oruçlu iken ağıza ve buruna su çekilebilir mi?
 Lakît bin Sabire (r.a) anlatıyor:
Ya Rasülallah, bana abdesti öğret, dedim. Buyurdu ki:
- Abdestin (farz ve sünnetlerini) tam yap! Parmaklarının arasına su geçir ve oruçlu değil isen istinşakı mübalağalı yap, buruna su çekmeyi çokça yap."
Kan aldırmak orucu bozar mı?
Ebu Sa’id (r.a) anlatıyor:
"Resulullah (s.a.v.) buyurdular ki:
"Üç şey vardır orucu bozmaz: Hacamat olmak (kan aldırmak), kusmak, ihtilam olmak.."
İbn Abbas (r.a) anlatıyor:
"Resulullah (s.a.v) ihramlı olduğu halde hacamat oldu. Keza oruçlu iken de hacamat oldu."
Oruçlunun kan aldırması, orucunu koruyamayacak şekilde zayıf düşmesinden korkulursa mekruhtur, değilse mekruh olmaz. Bununla beraber uygun düşen, bunu güneş batışından sonraya bırakmaktır. Nitekim bu konuda sahabeden Hz. Enes (r.a) şöyle diyor:
"Biz oruçlunun hacamat olmasını, sadece bitap düşmesinden korkup terkettik.."
Oruçlu, gözlerine sürme çekebilir mi?
Hz. Enes (r.a) anlatıyor; bir adam gelerek:
- Ey Allah’ın Rasülü, gözüm ağrıyor, oruçlu olduğum halde sürme çekiyorum (bu, orucumu bozar mı?)" diye sordu.
Resulullah(s.a.v):
"- Hayır (bozmaz)" buyurdu."
(Peygamberimiz’in Ramazan Günlüğü, Doç. Dr. Ali Çelik, Beyan yayınları)

Top